18 Nisan 2008 Cuma

RTÜK'ÜN TÜRKÇE ARAŞTIRMASI, 1. BÖLÜM

G İ R İ Ş

Toplumu oluşturan bireylerin sağlam bir dil kullanımına sahip olmalarının ilk şartı iyi bir eğitimden geçmektir. Başka bir deyişle dili, doğru ve güzel kullanmayı öğretecek olan kurum okuldur. Bununla birlikte bireylerin Türkçelerini geliştirmede radyo ve televizyonların da çok önemli bir yeri vardır. Sürekli olarak hayatımızın içinde bulunmaları sebebiyle radyo ve televizyonların, dilde iyi veya kötü alışkanlıklar oluşturmada, okuldan daha önemli rol oynadıklarını dahi ileri sürebiliriz.

Sözlü yayın organlarının dil konusundaki bu önemli işlevini göz önünde bulunduran kanun koyucu, “3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun” un 4. maddesinin t bendinde, radyo ve televizyon yayınlarının “Türkçeyi aşırılığa kaçmadan, özellikleri ve kuralları bozulmadan konuşma dili olarak kullanmak; millî birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak çağdaş eğitim ve bilim dili hâlinde gelişmesini ve zenginleşmesini sağlamak esasına” uygun olarak yapılmasını emretmiştir. Kanunun bu maddesini de yürütmek ve gözetmekle yükümlü bulunan RTÜK, “2876 Sayılı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanunu”nda Türk Dil Kurumunun görevleri arasında sayılan “Millî varlığımızın temel unsurlarından biri olan Türk dilinin kuşaklar arasında birleştirici ve bütünleştirici özelliklerini göz önünde tutarak, yeni nesillerde Türk dili sevgisini ve bilincini kökleştirecek, geliştirecek ve yaygın hâle getirecek her türlü tedbirleri almak, araçları hazırlamak, bunları kamu kurum ve kuruluşları ile resmî özel eğitim-öğretim kurumları ve kuruluşlarının, basım ve yayım organlarının hizmet ve yararına sunmak, bu konuda gerekli her türlü iş birliğinde bulunmak” hükmü doğrultusunda Türk Dil Kurumundan radyo ve televizyonlarda Türkçenin kullanımıyla ilgili bir rapor istemiştir. Söz konusu raporu hazırlamak üzere Türk Dil Kurumunda oluşturulan beş kişilik Proje Yürütme Kurulu, çalışmanın amaçlarını şu şekilde tespit etmiştir.


AMAÇLAR

Toplumun büyük bir kesimine hitap eden radyo ve televizyon sunucularının, muhabirlerinin ve spikerlerinin Türk dilini doğru kullanmalarını sağlamak.

Radyo ve televizyonlarda yanlış ve kuralsız kullanımların zamanla birtakım galat söyleyişler hâline gelip dile yerleşmesini önlemek.

Türkçeyi dağınıklıktan, başıboşluktan kurtarmak, keyfî kullanmaların önüne geçmek.

Halkı doğrudan etkileyen iletişim organlarının Türk dilini doğru kullanmadaki seviyelerini yükseltmek, onları Türkçeyi titiz bir biçimde kullanmaya davet etmek.

Rahat ve kolay anlaşmayı esas alıp toplumda dil ve düşünce birliğinin kurulmasına yardımcı olmak.

Türkçenin gelişmesi, özleşmesi, zenginleşmesi, çağdaş kavramları karşılayacak seviyeye ulaşması için radyo ve televizyonların katkılarını sağlamak.

Radyo ve televizyon yayınlarıyla Türkçenin bilim dili olarak gelişmesini sağlamak, bu duruma engel olan yanlış kullanımları göstermek ve gerekli önlemleri almak.

* * *

Proje Yürütme Kurulunun mevcut durumla ilgili ilk tespitleri de şunlardır.


MEVCUT DURUM

Radyo ve televizyon kuruluşlarında; spiker, muhabir ve sunucuların dili yanlışsız kullanmalarının şart olduğu fikri yerleşmemiştir. Neredeyse Türkçe konuşan herkes bu görevlerde kullanılabilmektedir. Dili kullanmada belli bir seviyeye ulaşmamış ve belli bir dil eğitiminden geçmemiş kimselerin radyo ve televizyonlarda yaptıkları dil yanlışları kamuoyunu rahatsız etmektedir.

Dili özensiz ve keyfî kullanış, radyo ve televizyon yayınları aracılığı ile toplumun dilini etkilemekte; iletişimi, anlaşmayı zorlaştırmaktadır.

Yapılan yayınların birçoğu, içerikleri, amaçları ve nitelikleri bakımından halkın dil becerilerini geliştireceği, kültürel seviyelerini yükselteceği, onlara Türkçeyi sevdireceği yerde dilin yozlaşmasına yol açmaktadır.

Dili sürekli bozuk kullanmaktan dolayı bazı gazete köşelerinde, dergilerde yapılan eleştirilerin gün geçtikçe artması ortada bir sorun olduğunu açıkça göstermektedir.

Sadece dil yanlışları değil radyo ve televizyonlarda yapılan bazı yayınlar, kişisel yorumlar, ortaya konan tavırlar da dinleyicilerin düşüncelerini, davranışlarını etkilemektedir. Bu kişisel, keyfî, bilim dışı tavırlar sonucunda toplumda bir yılgınlık, güvensizlik ve bocalamanın baş gösterdiği söylenebilir.


TESPİT EDİLEN SORUNLAR

Türk Dil Kurumunda oluşturulan Proje Yürütme Kurulu, üniversite ve liselerde görev yapan dil ve edebiyat öğretmenlerinden 15 kişilik bir uzmanlar kurulunu, çeşitli radyo ve televizyonların iki aylık yayınlarının tamamını izlemek ve yanlışları tespit edip fişlerde göstermekle görevlendirmiştir. Tespit edilen binlerce fiş, Proje Yürütme Kurulu tarafından sınıflandırılıp değerlendirilerek ekteki rapor elde edilmiştir.

Radyo ve televizyonlarımızın söz varlığını tespit etmek için de üç kanala ait ve daha çok haberlerden oluşan, toplam 24247 kelimelik bir yazılı metin temin edilmiş; bu metin üzerinde yapılan değerlendirme ve sıklık listeleri de rapora eklenmiştir.

Tespit edilen dil yanlışlarının, uygulanmakta olan eğitim sistemimizle doğrudan ilgili olduğunu öncelikle belirtmek gerekir. Toplumumuzda gittikçe yoğunlaşan dili yanlış ve keyfî kullanış, ilkokuldan başlayan ve bütün öğretim kademelerinde görülen ihmalkârlıktan kaynaklanmaktadır.

Raporda ayrıntılarıyla belirtilen yanlışlar ve bazı önemli noktalar, genel olarak birkaç maddede toplanabilir.

1. Dil yanlışları daha çok canlı yayınlarda görülmektedir. Haber mahallinden yapılan canlı yayınlarda bu oran daha yüksektir.

2. Yapılan dil yanlışları, sunucunun belli bir dil eğitiminden geçmediği, dildeki gelişmeleri takip etmediği sonucunu ortaya koymaktadır.

3. Yoğun olarak yapılan dil yanlışlarına ve keyfî kullanımlara bakıldığında ilgili kurumda bir denetlemenin bulunmadığı fikrine varılmaktadır.

4. Kelimelerin seçimi, yazımı ve okunuşunda ortaya çıkan dil yanlışları, pek çok sunucunun imlâ kılavuzu, sözlük gibi kaynakları kullanmadığını göstermektedir.

5. Bu tespitlere, yabancı dillere karşı gösterilen aşırı ilgiyi, yabancı kelime kullanmadaki özentiyi de katabiliriz.

6. Yerli film ve dizilerde toplum içinde söylenmesi çirkin olan, görgü kurallarına ters düşen pek çok kaba kelime sarf edildiği görülmektedir. Bunların yoğun olarak kullanılması dinleyicileri, seyircileri rahatsız etmekte ve tiksindirmektedir.

7. Öğrenim sırasında ve daha sonra herhangi bir deyimin gerçek yapısı ve nerelerde kullanılabileceği kavranmamış olduğundan pek çok deyim yanlış kullanılmakta, söz gelişi, ekmeğine yağ sürmek gibi bir deyim kazancına ekmek sürmek biçimine dönüştürülebilmektedir.

8. Deyimleri yanlış ve eksik kullanma, kelimeleri yanlış telâffuz etme, cümle düzenini bozma, konuşmada kaba, edep dışı sözlere yer verme, yabancı kelimelere özenme gibi hususların toplumu hızla etkilemekte olduğu acı bir gerçektir. Kısa vadede önlem alınmadığı takdirde bu olumsuz gidişin boyutları daha da büyüyecektir.

9. Radyo ve televizyonlarda kullanılan söz varlığının da son derece sınırlı olduğu ve 500-1000 kelime etrafında döndüğü tespit edilmiştir.

ALINACAK ÖNLEMLER

Sorunun yalnız radyo ve televizyonlarla sınırlı olmayıp bütün toplum hayatını etkilediği, toplumda yaygın bir dil sıkıntısının yaşandığı bir gerçektir. Bu durumda alınacak köklü tedbirlerin, Türk Dil Kurumu ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun çok ötesinde hükûmetlerin millî eğitim siyasetleriyle ilgili olduğu açıktır. Liseyi bitiren her Türk vatandaşının Türkçeyi doğru kullanması şarttır. İlk ve orta öğretimin her şeyden önce bunu sağlaması gerekir. Ancak dilimizin zenginleşmesi veya yozlaşmasında radyo ve televizyonların önemi göz ardı edilemez. Bu bakımdan “3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun”un t maddesinin 2. fıkrası bir yönetmelikle desteklenmelidir. Yönetmelikte şu hususlar yer almalıdır.

1. Radyo ve televizyonların metin hazırlama ve konuşma bölümlerinde yer alan kimselerin Türkçe konusunda yeterli olduklarını gösteren bir belgeye sahip olmaları şartı. Belgenin verilme esasları, belgeyi verecek olan kurul, bu kurulun teşekkül tarzı ve çalışma esasları yönetmelikte belirtilmelidir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından oluşturulacak kurulda Türk Dil Kurumunun, Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesinin, Kültür Bakanlığı Devlet Tiyatrolarının belirleyeceği uzmanlarla radyo ve televizyon temsilcileri yer almalıdır.

2. Radyo ve Televizyon kuruluşlarının kendi bünyelerinde birer “Dil İzleme-Denetleme Kurulu” oluşturmaları şartı. Söz konusu kurulu oluşturacak üyelerin sayısı, nitelikleri ve çalışma esasları t maddesinin 2. fıkrası için hazırlanacak yönetmelikte yer almalıdır. Belirtilen niteliklere uygun uzmanlar, radyo ve televizyon kuruluşlarının kendileri tarafından seçilip istihdam edilmelidir.


3. Hizmet içi eğitim ve seminerler. Hazırlanması öngörülen yönetmelikte radyo ve televizyon kuruluşlarının kendi bünyelerinde düzenli olarak hizmet içi dil eğitimi yapmaları şartı yer almalıdır. Eğitimin zaman ve süresi, çalışma şartları yönetmelikte belirtilmelidir. Ayrıca Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından yılda bir defa düzenlenecek dil seminerleri de yönetmelikte bulunmalıdır. Seminerlere radyo ve televizyon kuruluşlarının hangi seviyelerde ve ne ölçüde katılacağı yönetmelikte belirtilmelidir. Seminerlerde görev alacak öğretim üyesi ve uzmanlar, Türk Dil Kurumundan, üniversitelerden, Devlet Tiyatrosundan, tecrübeli radyo ve televizyonculardan seçilebilir; bu husus da yönetmelikte yer almalıdır.

Yukarıda belirtilen hususlar için yönetmelik kâfi gelmiyor ve kanunda değişiklik yapmak gerekiyorsa bu yola da gidilmelidir. Bunlar dışında aşağıdaki önlemlerin alınması da tavsiyeye değer bulunmuştur.

1. Radyo ve televizyonlardaki kültür programları arttırılmalı, bu tür programlara konunun uzmanları çağrılarak değişik alanlara ait kelime ve terimlerle izleyicilerin karşılaşması sağlanmalıdır.

2. Henüz kültürümüze mal olmamış, dilimize yeni girmekte olan yabancı kelimelere karşı duyarlı davranılmalı, bu tür kavramlar için yeni sözler bulunup kullanılmalıdır. Türk Dil Kurumunun yabancı kelimelere karşılıklar bulma çalışmaları izlenip değerlendirilmelidir. Bu konuyla ilgili kitapçıklar, rapora ek olarak sunulmuştur.

3. Program konukları titizlikle seçilmeli, Türkçeyi doğru kullanamayan kimseler, mecbur kalınmadıkça konuk olarak çağrılmamalıdır. Haberlerde yer alan demeç ve konuşmalarda Türkçe hatası varsa, yayın sırasında aynen alıntı yapmak yerine haberci tarafından düzenlenen metin verilmelidir.

4. Radyo, televizyon ve program adlarının birçoğunun Türkçe olmadığı görülmektedir. Bu tür adlar, izleyicilerde yabancı kelimelere karşı bir özenti uyandırmaktadır. Radyo ve televizyonlar bu bakımdan uyarılmalıdır. Ayrıca 1.XI.1928 gün ve 1353 sayılı kanunla tespit edilen Türk alfabesinde bulunmayan w, x, q gibi harflerin radyo, televizyon ve program adlarında kullanılması da söz konusu yasaya aykırı düşmektedir; bu yasa dışı durum önlenmelidir.

* * *

Gerek Türk Dil Kurumuna ulaşan tepkilerden, gerek bazı yayın organlarında sık sık yer alan dil yazıları ve eleştirilerden bu konuda kamuoyunda bir bilinç oluşmaya başladığı gözlenmektedir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Türk Dil Kurumu arasındaki bu iş birliğinin de bu bilince katkıda bulunacağı beklenmektedir.






















1. İMLÂ YANLIŞLARI

İmlâ, daha çok basılı yayın organlarının sorunudur. Ancak televizyonlarda da zaman zaman imlâ sorunuyla karşılaşılmaktadır. Özellikle alt yazılarda imlâ konusunda gerekli titizlik gösterilmemektedir. Haberi veya bilgiyi daha anlaşılır hâle getirmek için bazen başvurulan yazılarda da imlâ hatalarına rastlanmaktadır. İmlâ yanlışları aşağıda sınıflandırılarak gösterilmiştir.

1. 1. Kelime ve eklerin yanlış yazılması

1. 1. 1. Kelimelerin yanlış yazılması

Kelimelerin yanlış yazılmasının bir sebebi, bilgisizliktir. İnsanlar, anlamını bilmediği, az kullandığı kelimelerin yazımında yanlışlık yapabilir. İmlâ kılavuzu ve sözlük kullanma alışkanlığı olmayan insanlarda bu tür yazım hataları daha çoktur. Kelimelerin yanlış yazılmasının bir başka sebebi ise dikkatsizlik ve aceleciliktir. İfadelerin sadece anlam ve cümle kuruluşu bakımından doğru olması yeterli değildir. Her okumuştan kendi dilinin kurallarına uygun olarak yazması da beklenir. Aşağıdaki örneklerde, yanlış yazılan kelimeler eğik dizilerek gösterilmiştir.

“müdail avukat”. HBB, Haber, 05.06.1999, 18.41.
doğrusu: müdahil

“Sivil İnsiyatif Grubu”. Kanal 7, Haber Saati, 13.05.1999, 21.10.
doğrusu: İnisiyatif

“Çadırkentte sünet”. Kanal 6, Haber, 05.10.1999, 12.15.
doğrusu: sünnet

“Hoşcakal Toledo”. atv, Geceyarısı Haberleri, 11.07.1999.
doğrusu: Hoşça kal

“kurdela”. FLASH, Kurdela, 11.06.1999.
doğrusu: kurdele

“Baş tarafından su alan “Ömer Faruk” adlı gemi suğnipek fabrikası yakınındaki kumluk alanda karaya oturtuldu.” KENT, Haber, 08.07.1999, 18.20.
doğrusu: sun’î ipek

“zayıflacana”. Star, Günaydın Türkiye, 20.05.1999, 07.43.
doğrusu: zayıfça

“İpeklenmiş tüğlerine, yanaktaki benlerine”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 23.03.
doğrusu: tüylerine

“Sinemanın adı ‘Kazonava’nın Büyük Gecesi”. Kanal 6, Film, 02. 07. 1999, 04.47.
doğrusu: Kazanova’nın

“Hiç kuşku yok ki tarih dünyanın gelmiş geçmiş en kanlı teröristi olan Abdullah Öcalan’ın ...” Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999, 07.11.
doğrusu: teroristi

“Günün menü’sü”. Kanal 6, Kadınca, 02. 07. 1999, 14.00.
doğrusu: mönüsü

“Afyon’da sahibini ısıran eşşek dehşet saçtı.” Kanal 6, Şakadan Şakaya, 02. 07. 1999, 18.21.
doğrusu: eşek

“Mücize kurtuluş”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 18.53.
doğrusu: Mucize

“... devletle mücadele eden eşkiya’nın namazı kılınmıyor.” Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 19.27.
doğrusu: eşkıyanın

“Acı haberi alan anne üzüntüden hastanelik oldu...” Kanal 6, İşte Hayat, 01. 07. 1999, 22.23.
doğrusu: hastahanelik

“Ardından hızını alamayarak karısının karnına sopayla rasgele vurdu”. Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.21.
doğrusu: rastgele

“Savaşı gerektirebilecek durumların süratle gelişebileceği göz önüne alındığında ...”. NTV, Haber, 01.10.1999, 20.07.
doğrusu: sür’atle

“Bir cellatın anıları”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 18.51.
doğrusu: cellâdın

“ kendisini sevmiyenleri...” TGRT, Din ve Ahlâk, 01.07.1999, 09.03.
doğrusu: sevmeyenleri

“ kültür ateşesi...” STV, Ömür Dedikleri, 04.07.1999, 16.10.
doğrusu: ataşesi

“... Navada ayaletinde...” STV, Haber, 12.07.1999, 21.07.
doğrusu: Nevada eyaletinde

“Yılmaz, Bodrum’da keyf çatıyor.” btv, Haber, 29.06.1999, 01.11.
doğrusu: keyif

“Anakara valisi”. ctv, Haber, 30.04.1999, 19.30.
doğrusu: Ankara

“...belirli caddeki belirli evde...” atv, Haber 19, 25.05.1999, 20.11.
doğrusu: caddedeki

“İnsanlar iki guruptadır.” atv, Haber 19, 25.05.1999, 20.12.
doğrusu: gruptadır

“...yukarıdan aşığıya bir hiyerarşik sistem...” atv, Haber 19, 25.05.1999, 20.10.
doğrusu: aşağıya

“Çıkar şu kasedi”. atv, Haber 19, 23.05.1999, 19.28.
doğrusu: kaseti

“Yildizlar”. atv, Yıldızlar, 30.05.1999, 18.50.
doğrusu: Yıldızlar

“ihracaat”. KENT, Güncel, 07.06.1999, 19.31.
doğrusu: ihracat

“...geçitinde...” KENT, Güncel, 07.06.1999, 21.32.
doğrusu: geçidinde

“inşaa çalışmaları”. KENT, Güncel, 05.06.1999, 00.08.
doğrusu: inşa

“elektonik ticaret”. KENT, Güncel, 05.06.1999, 00.12.
doğrusu: elektronik

“...kurdukları idia edildi.”KENT, Dünyadan, 05.06.1999, 03.32,
doğrusu: iddia

“...ağa-şeyh-aşerit üçgeninde...” KENT, Dünyadan, 03.06.1999, 23.28.
doğrusu: aşiret

“Birleşmiş Millerlerin...” KENT, Dünyadan, 02.06.1999, 18.28.
doğrusu: Milletlerin

“...bu mütala...” KENT, Haber, 08.06.1999.
doğrusu: mütalâa

“renki...” KENT, Haber, 01.06.1999, 20.04.
doğrusu: renkli

“Bürüksel’de kurulan...” KENT, Haber, 03.06.1999, 06, 05.
doğrusu: Brüksel’de

“...yürüyebilmesini sağlacak protez.” KENT, 04.06.1999, 21.30.
doğrusu: sağlayacak

“...gazeteci müştakı bundan”. KENT, 06.06.1999, 15.33.
doğrusu: müşteki

“...çoşkuyla kutlandı.” KENT, Spor, 06.06.1999, 20.22.
doğrusu: coşkuyla

“klüp”. btv, Haber, 29.07.1999, 01.13.
doğrusu: kulüp

“Hasankehf Barajı...” TV 9, Aktüel Haber, 08.06.1999, 21.48.
doğrusu: Hasankeyf

“Aşkâbat”. CNN TÜRK, Hava Durumu, 17.10.1999, 15.42.
doğrusu: Aşkabat

“Yugoslavya’ya red kararı.” TV 9, Aktüel Haber, 02.06.1999, 24.21.
doğrusu: ret

“...1100 dolarlık meyva ve tropikal bitki yiyorlar.” TGRT, Haber, 05.10.1999, 20.12.
doğrusu: meyve

“Riyad”. TGRT, Haber, 06.10.1999, 06.51.
doğrusu: Riyat

“Aksi taktirde”. SHOW, Ateş Hattı, 06.10.1999, 23.32.
doğrusu: takdirde

“... müsade et”. SHOW, Show Haber, 10.10.1999, 19.47.
doğrusu: müsaade et

“Aleko Bakanos”. TRT 4, Müzik Arşivinden, 04.12.1999, 23.00.
doğrusu: Aleko Bacanos

1. 1. 2. Eklerin yanlış veya eksik yazılması

Türkçede sert ve yumuşak şekilleri bulunan eklerin kelime tabanı ile birleşmeleri kurallıdır. Sert ünsüzlerle biten kelimeler bu eklerin sert; ünlülerle veya yumuşak ünsüzlerle biten kelimeler ise bu eklerin yumuşak şekilleriyle kullanılır. Eklerin telâffuzdaki şekillerinin yazıya geçirilmesi doğru değildir. Bazı eklerin yanlış kullanılması ise anlatım bozukluğuna yol açmaktadır.

“...minibüsde yaşayan...” KENT, Güncel, 06.06.1999, 00.08.
doğrusu: minibüste

“...turizm açılıcak...” KENT, Güncel, 05.06.1999, 00.08.
doğrusu: açılacak

“Devlet, baba değil milletin hizmetcisidir”. STV, Haber, 05. 10. 1999, 19.13.
doğrusu: hizmetçisidir

“Herkese de anlatıcam.” atv, Şok, 18.05.1999, 00.49.
doğrusu: anlatacağım

“Bilecik’de Bahattin Şeker’in yokluğunun DYP’yi erittiğini yazmış.” btv, Haber, 05.04.1999, 16.49.
doğrusu: Bilecik’te

“Buna pek çok gazeteci arkadaşımız imzalamıştır.” KENT, Vizyon, 11.06.1999, 22.27.
doğrusu: Bunu

“Ankara ve Hatay’da 1’er kişi...” KENT, Güncel, 07.06.1999, 00.59.
doğrusu: birer

“Hakem oyuna kaldığı yerden devam ettirdi”. KENT, Haber, 06.06.1999, 05.02.
doğrusu: oyunu

“Halk bizi muhalefet görevi verdi”. atv, Haber 13, 13.05.
doğrusu: bize

“Eylemine uyan TCK’nın 125. maddesine göre...” SHOW, Haber, 06.10.1999, 19.42.
doğrusu: TCK’nin

“Ne farkı var şehirde büyümüş kızla köyde büyümüş kız arasında”. atv, Ayşe Özgün, 17.05.1999, 03.15.
doğrusu: fark

“...Türk-Macar dostluğuna vesile olmasına diliyorum”. TGRT, Haber, 03.07.1999, 20.03.
doğrusu: olmasını

“...kuruluş yıldönümüne coşkuyla kutladı”. TGRT, Haber, 03.07.1999, 19.53.
doğrusu: yıl dönümünü

“...alevleri binanın üst katlarına sardı”. TGRT, Haber, 03.07.1999, 20.06.
doğrusu: katlarını

“Ciguli, K.K.T. Cumhuriyetini çıkartma yaptı”. TGRT, Haber, 05.07.1999.
doğrusu: Cumhuriyeti’ne

“Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Litvanya’ya yaptığı gezileri tamamlayarak geri döndü”. TGRT, Haber, 05.07.1999.
doğrusu: Cumhuriyeti’ne, Macaristan’a

“Gelişmeler hükûmet kanadına memnun etti”. TGRT, Haber, 03.07.1999, 19.38.
doğrusu: kanadını

“Sözcü Priştine’de durum dün gece nispeten sakin olduğunu söyledi”. btv, Haber, 17.07.1999, 19.11.
doğrusu: durumun

“Evrim teorisine kesinlikle yıkmıştır”. btv, Evrim Teorisi, 19.07.1999, 15.20.
doğrusu: teorisini

“Hükûmetin memur zamlarına açıklamasıyla...” TGRT, Haber, 10.07.1999, 19.17.
doğrusu: zamlarını

“Doğanın verdiği bitki olanaklarla hastalıkları tadavi eder”. tv 8, E. Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.
doğrusu: bitkilerin olanaklarıyla

“Ey vatandaş! Sırtınıza her beyaz gömlek gördüğüne kanma!”. tv 8, E. Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.
doğrusu: Sırtında

“Kamu oyundaki görüşlere değerlendirirken...” Kanal 6, Haber, 27.05.1999, M. 58.
doğrusu: görüşleri

“Demirel’in on başlıktan oluşan program görülüyor”. BRT, Haber, 06.10.1999, 12.00.
doğrusu: programı

“İlk kutlayan kendisine adım adım takip eden gazeteciler...” Kanal 6, Haber, 28.05.1999, 13.06.
doğrusu: kendisini

“İzleyenlere büyüledi”. Kanal 6, Top Secret, 18.05.1999, 21.08,
doğrusu: İzleyenleri

“Onların hepsini gıpta ediyorum”. Kanal 6, Yabancı Film, 31.05.1999, 00.05.
doğrusu: hepsine

“Kavgaya polisler güçlükle ayırdı”. Kanal 6, Haber, 16.05.1999, 18.54.
doğrusu: Kavgayı

“Gece cimnastiğini katkıda bulunuyorsunuz”. Kanal 6, Gece Öpücüğü, 25.05.1999, 01.28.
doğrusu: jimnastiğine

“...duygularına silâh atarak paylaşmak...” Kanal 6, Haber, 28.51999, 19.02.
doğrusu: duygularını

“Burada kendisine kimlikle ilgili sorulara cevap verdi”. Kanal 6, Haber, 31.05.1999, 10.33.
doğrusu: kendisi

“Sonucu sevindirici olmasını temenni ediyorum”. Kanal 6, Haber, 21.05.1999, 18.03.
doğrusu: Sonucun

“Bizi bir şarkı armağan ediyorlar”. Kanal 6, Müzik Programı, 21.05.1999, 18.41.
doğrusu: Bize

“Bu oyunları intikam odaklarının tezgâhlandığı belirtildi”. btv, Haber, 26.06.1999, 00.01.
doğrusu: tezgâhladığı

“Anadolu basınının içinde bulunduğu sıkıntıları dikkat çekti”. Kanal 6, Haber, 26.05.1999, 13.38.
doğrusu: sıkıntılara

“İnsan bir şeyi bilmesi ayrı, yaşaması ayrı”. Arifan Radyo, Hakikat Deryası, 02.05.1999, 16.30.
doğrusu: İnsanın

“...fenerin aydınlığı kendisine hiç faydası yok”. Arifan Radyo, Hakikat Deryası, 02.05.1999, 16.30.
doğrusu: aydınlığının

“Doğu Anadolu sorunun göç olduğunu bildirdi”. Arifan Radyo, Haber, 02.05.1999.
doğrusu: sorununun

“Bize çok abartı makyaj yapılıyor”. Olay TV, Portreler, 04.10.1999, 21.00.
doğrusu: abartılı

“İngilizce çevirmen olarak işe başladı”. Kanal 6, Haber, 23.05.1999, 18.00.
doğrusu: çevirmeni

“...doğum günü kutlanması karşısında şaşıran...” Kanal 6, Haber, 23.05.1999, 18.00.
doğrusu: gününün

“Kendi yaşam anılarını anlatıyor”. Kanal 6, Kadınca, 28.05.1999, 15.15.
doğrusu: yaşamının

“...en ilginci Ming hanedanının yasak şehirdir”. Kanal 6, Gezi, 31.05.1999, 03.00.
doğrusu: şehridir

“Bu kuruluşların açıkları katrilyona ulaştığı belirtildi”. btv, Haber, 27.06.1999, 15.07.
doğrusu: açıklarının

“Onlar, kendilerini yenilediklerini ben de düşünüyorum”. btv, Barlaslarla, 25.06.1999, 10.43.
doğrusu: Onların

“İlk kaza Onbaşı Petrol önünde meydana geldi”.
doğrusu: Petrolü / Petrol firması

“İnşaat halinde, bir camiinin deposunda...” Kanal D, Haber, 03.10.1999, 18.04.
doğrusu: hâlindeki

“Haftanın ikinci gün iyi başlamadı”. TGRT, Para Piyasaları, 10.07.1999, 12.23.
doğrusu: günü

“İki mezhep mensupları...” TGRT, Haber, 12.07.1999, 12.15.
doğrusu: mezhebin

“Okul okumak fırsatı bulamıyor”. Kanal 6, Tartışma, 21.05.1999, 00.19.
doğrusu: Okulda

“Basındaki gelişmelere takip ediyorsun”. Kanal 6, Haber, 26.05.1999, 12.46.
doğrusu: gelişmeleri

“Geçmişle gelecek arasında köprüdür tüm tarihî eserleri”. Kanal 6, Haber, 30.05.1999, 19.05.
doğrusu: eserler

“Ecevit’in açıklamalarına ayrıntıları almak üzere...” Kanal 6, Haber, 10.05.1999, 11.56.
doğrusu: açıklamalarının ayrıntılarını

“Danıştay memura önce uyarılmasına da gerek duymadı”. Kanal 6, Haber, 27.05.1999, 18.14.
doğrusu: memurun

“N. Cevheri üyelerine tek tek arayarak...” Kanal 6, Haber, 27.05.1999, 18.10.
doğrusu: üyelerini

“... İstanbul fetih töreni olur da Fatih olmaz mı?”. Kanal 6, Haber, 30.05.1999, 00.52.
doğrusu: İstanbul’da

“Çorba önce söylemen gerekir”. Kanal 6, Kadınca, 24.05.1999, 15.22.
doğrusu: Çorbayı

“Türkiye’yi hizmet vermeyi amaçlıyor”. Kanal 6, Haber, 30.05.1999, 00.38.
doğrusu: Türkiye’de

“...bebeğin nazik cildine en etkin biçimde temizleyerek...” Kanal 6, Reklâm Kuşağı, 29.05.1999, 00.08.
doğrusu: cildini

“Sokağa yine kazıyor”. btv, Ayrıntılar, 15.06.1999, 16.06.
doğrusu: Sokağı

“...liseli gençlerin konusunda araştırma...” btv, Ayrıntılar, 17.06.1999, 01.44.
doğrusu: gençler

“Türk halkının da buna devam ettirmesinden yanayım”. btv, Haber, 23.06.1999, 07.28.
doğrusu: bunu

“...kesinlikle geçersiz olduğunu sonucuna ulaşırız”. btv, -, 19.06.1999, 09.53.
doğrusu: olduğu

“Paris’de içgiyim rüzgarı.” NUMBER 1, On Dakika, 11.05.1999, 19.51.
doğrusu: Paris’te

1. 2. Düzeltme işaretinin yokluğu

“Avrupa Parlamentosu...” TV 9, Aktüel Haber, 14.06.1999, 21,18.
doğrusu: Parlâmentosu

“ithalat”. TV 9, Yorumcu, 15.06.1999, 23.18.
doğrusu: ithalât

“...yeni hükümetin programı...” HBB, 2’den 4’e, 07.06.1999.
doğrusu: hükûmetin

“Emek Platformu’dan eylem”. FLASH, Haber, 14.07.1999, 19.30.
doğrusu: Plâtformu’ndan

“...kağıtlar , ...mali”. TV 9, Ekonomi Çağı, 01.06.1999, 19.50.
TV 9, Ekonomi Raporu, 04.06.1999, 09.18.
TV 9, Malî Çözüm, 15.06.1999, 22.20.
doğrusu: kâğıtlar , malî

“...yılı mali bütçe gerekçesi...” CNN TÜRK, Ekonomi, 15.10.1999.
doğrusu: malî

“imkan” CNN TÜRK, Yeşil Dünya, 17.10.1999, 11.38.
doğrusu: imkân

“...asli , bekar...” TV 9, Gündem, 01.06.1999, 20.07.
doğrusu: aslî , bekâr

“1963’ün asgari ücreti / Bir günlük asgari ücret”. CNN TÜRK, Ekonomi, 17.10.1999, 20.18.
doğrusu: asgarî

“Bindik bir alamete”. NUMBER 1, 05.05.1999.
doğrusu: alâmete

“...ilk ciddi adım.” TV 9, Aktüel Haber, 02.06.1999, 21.17.
doğrusu: ciddî

“...ödeyemeyecek hale gelindi.” CNN TÜRK, Haber, 17.10.1999, 18.37.
doğrusu: hâle

“Cesetler hala kayıp.” TV 9, Aktüel Haber, 04.06.1999, 21.20.
doğrusu: hâlâ

“Böylesi felaketler için...” CNN TÜRK, Haber, 15.10.1999.
doğrusu: felâketler

“...artık muallakta kalacak...” CNN TÜRK, Ekonomi, 15.10.1999.
doğrusu: muallâkta

“Siyasi Editörü”. CNN TÜRK, Haber, 16.10.1999.
doğrusu: Siyasî

“İlahiyat Fakültesi...” CNN TÜRK, Haber, 17.10.1999, 19.04.
doğrusu: İlâhiyat

“Milli güveni sağlamalı...” CNN TÜRK, Haber, 17.10.1999, 21.56.
doğrusu: Millî

“Milli gelir...” TV 9, Yorumcu, 15.06.1999, 23.18.
doğrusu: Millî

“Halen...” TV 9, Haber, 08.06.1999, 20.08.
doğrusu: Hâlen

“Hakkari”. CNN TÜRK, Hava Durumu, 15.10.1999, 09.13.
doğrusu: Hakkâri

“Hükümet acemi davrandı.” CNN TÜRK, Ekonomi, 15.10.1999, 09.46.
doğrusu: Hükûmet

“Nazım hesaplar nedir?”. TV 9, Malî Çözüm, 15.06.1999, 22.21.
doğrusu: Nâzım

“İktisadi bir işletme...” TV 9, Malî Çözüm, 15.06.1999, 22.21.
doğrusu: İktisadî

“...elde edilen kar payı...” TV 9, Malî Çözüm, 15.06.1999, 22.21.
doğrusu: kâr

“Silahlı saldırı”. TV 9, Haber, 03.06.1999, 17.10.
doğrusu: Silâhlı

“...tarihi bir görev biliyorum.” TV 9, Gündem, 01.06.1999.
doğrusu: tarihî

“Tarihi duruşma başladı.” HBB, Haber, 01.06.1999, 21.44.
doğrusu: Tarihî

“Üçkağıtçılar”. FLASH, Üçkağıtçılar, 13.07.1999, 20.00.
doğrusu: Üçkâğıtçılar

“Belalı Yolculuk”. TRT 1, Belalı Yolculuk, 01.05.1999.
doğrusu: Belâlı

“felaket”. TRT 1, Haber 13, 04.05.1999.
doğrusu: felâket

“Tarihi bina yandı”. TRT 1, Haber 20, 09.05.1999.
doğrusu: Tarihî

“...plan hazırladılar”. FLASH, Ekonomik Panorama, 05.06.1999.
doğrusu: plân

“Özürlülülere iş imkanı”. FLASH, Haber, 10.06.1999.
doğrusu: imkânı

“imkan”. Star, Haber Programı, 24.05.1999, 07.32.
doğrusu: imkân

“Yargı mensuplarına siyasilerden destek”. Kanal 6, Haber, 15. 07. 1999, 19.09.
doğrusu: siyasîlerden

“1988 yılındaki Anap Kongresi’nde silahlı saldırıya uğrayan Turgut Özal’a mermi isabet etmediği, elindeki cam kesiğinin kurşun yarası gibi gösterildiği iddiası tartışılıyor.” Kanal 6, Haber, 15. 07. 1999, 19.05.
doğrusu: silâhlı

“Tahran, Bakü, Cenevre, Lefkoşe ve Kudüs’ten canlı bağlantıdayız”. Kanal 6, Strateji, 15. 07. 1999, 22.54.
doğrusu: Bakû

“İlaç tedavileri ve psikolojik yaklaşımların önemi...” Kanal 6, Sinema, 15. 07. 1999, 21.21.
doğrusu: İlâç

“Zincirlikuyu mezarlığında yatanları kafirlikle suçlayan Yılmaz’ın şok sözleri...” Kanal 6, İşte Hayat, 05. 07. 1999, 23.33.
doğrusu: kâfirlikle

“... ahlaksız neşriyatıyla akı kara karayı ak çıkarmak suretiyle geliyor. ... isyan eden laf atan...” Kanal 6, İşte Hayat, 05. 07. 1999, 23.48.
doğrusu: ahlâksız, lâf

“Bunlar ölünce başımıza bela oluyorlar.” Kanal 6, İşte Hayat, 05. 07. 1999, 23.46.
doğrusu: belâ

“Erbakan, Yoldaşev’e büyük miktarda meblağ vaat etmiş ama daha sonra bu miktarı vermemiş.” Kanal 6, Haber, 04. 07. 1999, 18.59.
doğrusu: meblâğ

“... herkesin kendisine aşık olduğu düşüncesi...” Kanal 6, Spor 6, 04. 07. 1999, 14.51.
doğrusu: âşık

“Zamları hala belli olmayan, hayat pahalılığının altında ezilip giden memur...” Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 19.05.
doğrusu: hâlâ

“Enflasyon canavarı tutulmuyor.” Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 19.03.
doğrusu: Enflâsyon

“... bunları yönlendirdim ve halihazırda parti adına özellikle Kürt parlementosu faaliyetlerini müşterek yürütmekteyiz.” Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 18.54.
doğrusu: hâlihazırda, parlâmentosu

“Ben zaten kraliçeyim reklama ihtiyacım yok”. Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.22.
doğrusu: reklâma

“... askeri istihbarat subaylarına verdiği ifadede geçen şok isimler...” Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.35.
doğrusu: askerî

“Labaratuvara olan 1.5 trilyon borç...” Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.34.
doğrusu: Lâboratuvara

“Bağımsızlığımızın simgesi İstiklal Marşı’na büyük saygısızlık”. Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.21.
doğrusu: İstiklâl

“Flaş... flaş... flaş... Oktar Babuna sahtekar mı?, Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.20.
doğrusu: flâş, sahtekâr

“İlahi gibi okunmasının ardından şimdi de ...” Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.21.
doğrusu: İlâhî

“Çiller’den hükümete sert eleştiri”. Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 16.56
doğrusu: hükûmete

“Hükümet yeni tasarı için uzlaşma istiyor”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 12.56.
doğrusu: Hükûmet

“Abdullah Öcalan’ın kurduğu silahlı terör örgütü PKK’yı aldığı ... devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan...” Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 14.32.
doğrusu: silâhlı, hâkimiyeti

“İlk 5000 kişiye plaj havluları”. Kanal 6, Reklâm, 01. 07. 1999, 10.09.
doğrusu: plâj

“Katılan ilk 3000 kişiye plaj çantası.” Kanal 6, Reklâm, 01. 07. 1999, 11.29.
doğrusu: plâj

“DGM’nin görev alanına giren suçlar acil işlerden sayılır ve adli tatilde de bu işlere bakılır”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 01. 07. 1999, 07.15.
doğrusu: adlî

“... devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan...” Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 01. 07. 1999, 07.05.
doğrusu: hâkimiyeti

“Hande reklam peşinde”. Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 03.16.
doğrusu: reklâm

“Bize her türlü destek ve garanti verilince silahlı eylemlere başladık”. Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 02.52.
doğrusu: silâhlı

“İlginç ilan”. Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 02.26.
doğrusu: ilân

“... devletle mücadele eden eşkıya’nın namazı kılınmıyor... dini ölçülerde bu vardır. dini kaynaklarda...” Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 19.27.
doğrusu: dinî

“Bebeğin ailesinden Apo’ya lanet”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 19.05.
doğrusu: lânet

“Yarınları, yeni barışı planlarken akan kanların eğer boşa gitmemesini de istiyorsak...” Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 19.01.
doğrusu: plânlarken

“Hayvanlar alemi karıştı”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 18.52.
doğrusu: âlemi

“Bir cellatın anıları”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 18.51.
doğrusu: cellâdın

“... gelen cellat sorunu nasıl aşılacak? Apo’nun idama mahkum edilmesinden sonra gündeme... Hayvanlar aleminde neler oluyor?”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 18.21.
doğrusu: cellât, mahkûm, âleminde

“Selamsız Bandosu”. Kanal 6, 01. 07. 1999, 18.18.
doğrusu: Selâmsız

“Reklam”. Kanal 6, 01. 07. 1999, 21.10.
doğrusu: Reklâm

“4) Mali disiplin sağlanacak. 5) Enflasyon hızla düşürülecek”. Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 12.55.
doğrusu: malî, enflâsyon

“Ayrıca kullanılan silahlar gerçek olmayıp, bu ve benzeri çalışmalar için özel olarak dizayn edilmiştir”. Kanal 6, Müzik Programı, 03. 07. 1999, 04.09.
doğrusu: silâhlar

“UFO gördüm diye yemin billah ederken...” Kanal 6, Şakadan Şakaya, 02. 07. 1999, 18.36.
doğrusu: billâh

“Gazetelere çarşaf çarşaf ilan veren kabadayı...” Kanal 6, Şakadan Şakaya, 02. 07. 1999, 18.35.
doğrusu: ilân

“... Apo için anlamsız ve gereksiz “derhal asalım” gösterilerine girişmek olmamalı”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999, 07.12.
doğrusu: derhâl

“Keşan dahil Saroz’a çevre il ve ilçeler boşalmaya başladı”. Kanal 6, Haber, 04. 07. 1999, 19.03.
doğrusu: dâhil

“Savaşı gerektirebilecek durumların süratle gelişebileceği göz önüne alındığında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarının zamanında ve süratle karşılanması büyük önem arz etmektedir”. NTV, Haber, 01.10.1999, 20.07.
doğrusu: Silâhlı

“NTV’de yayınlanan reklamlardaki...” NTV, Program tanıtımı, 04.10.1999, 18.54.
doğrusu: reklâmlardaki

“Medeni Kanun Tasarısı”. NTV, Haber, 08.10.1999, 20.08.
doğrusu: Medenî

“Meksika’da sel felaketi”. NTV, Dünyaya Bakış, 01.10.1999, 18.39.
doğrusu: felâketi

“Deprem felaketi ülkeleri yakınlaştırdı”. NTV, Ekonomi, 08.10.1999, 17.37.
doğrusu: felâketi

“Filistin’li mahkumların bırakılması konusunda bir ilerleme sağlanamadı”. NTV, Dünyaya Bakış, 08.10.1999, 18.39.
doğrusu: mahkûmların

“Yaya yolu mevcut olduğu halde taşıt yolundan yürüdüğünüz takdirde ...” NTV, Tanıtım, 07.10.1999, 02.55.
doğrusu: hâlde

“Mali Endeks 7529, Sınai Endeks 4458”. NTV, Ekonomi, 07.10.1999, 02.17.
doğrusu: Malî, Sınaî

“Berlin Flarmoni Orkestrası Mozart”. NTV, Gece Gündüz, 07.10.1999, 00.18.
doğrusu: Flârmoni

“Geçen on yılın siyasi tecrübeleri, bir partinin kullandığı siyasî vasıtaların şeklinden...” NTV, Haber, 06.10.1999, 23.37.
doğrusu: siyasî

“Bir partinin Anayasa’ya aykırı maksatlarının hiçbir zaman açıkça ilan edilmediği bilinen bir keyfiyettir”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.37.
doğrusu: ilân

“Ozan Ceyhun-Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Üyesi”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.15.
doğrusu: Parlâmentosu

“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.07.
doğrusu: Tabiî

“Şimdi yeni şeyler yapmak lazım”. NTV, Reklâm, 06.10.1999, 22.59.
doğrusu: lâzım

“Peru’da gerillalar ordu birlikleriyle çatıştı. 11 ölü”. NTV, Haber, 05.10.1999, 19.10.
doğrusu: gerillâlar

“Bağımsızlık yanlıları silah bırakmaya yanaşmıyor”. NTV, Haber, 05.10.1999, 19.10.
doğrusu: silâh

“Rusya Çeçenistan Harekatı”. NTV, Haber, 04.10.1999, 20.34.
doğrusu: Harekâtı

“Orada hala canlı var”. NTV, Reklâm, 01.10.1999, 19.05.
doğrusu: hâlâ

“Yakın Plan”. NTV, Program adı, 01.10.1999, 16.35.
doğrusu: Plân

“Milattan önce 7. yüzyıl”. NTV, Belgesel, 09.10.1999, 22.08.
doğrusu: Milâttan

“Aslında hiçbir zaman demokrat olmamış ve olmayacak olan siyasal İslamcılar ve bölücülere baştacı edilmeler bu yüzdendir”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.29.
doğrusu: İslâmcılar

“Bir hukuk devletinde parlamentonun, kendi varlığına vücut veren Anayasası’nı ve Anayasa Mahkemesi kararlarını böylesine hiçe saydığının başka bir örneğini göstermek mümkün değildir”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.27.
doğrusu: parlâmentonun

“O halde gelin birbirimizle gönülden konuşalım”. STV, Haber, 16. 10. 1999, 19.08.
doğrusu: hâlde

“... büyük ve umumi felaketlerin...” STV, Haber, 16. 10. 1999, 19.08.
doğrusu: umumî, felâketlerin

“Bütün milletçe bir deprem felaketi yaşadık ve bu felaketle esasen resmi, sivil bütün toplum kesimleri olarak birbirimize ne kadar muhtaç olduğumuzu, birbirimizi aslında ne kadar çok sevdiğimizi gördük”. STV, Haber, 16. 10. 1999, 19.07.
doğrusu: felâketi, resmî

“Onlar İslam’ı babalarından öğrenmediler”. “. STV, Reklâm, 16. 10. 1999, 18.17.
doğrusu: İslâm’ı

“Halis sabunun alameti farikası”. “. STV, Reklâm, 15. 10. 1999, 21.35.
doğrusu: alâmetifarikası

“Bu inançların da garantisi olan laiklik konusu, ne yazık ki, ülkemizde hala bir kavga sebebidir”. STV, Haber, 16. 10. 1999, 19.10.
doğrusu: lâiklik, hâlâ

“Demir perdelerin yıkılıp, toplumların kadim inançlarını bir defa daha keşfettiği, ferdi, ahlaki ve içtimai bunalımların insanları inanca daha bir yaklaştırdığı bir zamanda bilhassa fıtri ve vicdani olan dini inanç ve hayata en azından saygı duyulması gerektiğini takdir edersiniz”. STV, Haber, 16. 10. 1999, 19.08.
doğrusu: ferdî, ahlâkî, içtimaî, fıtrî, vicdanî, dinî

“Teokratik özlemlerle en etkili mücadele yolu gerçek bir laiklik sisteminin benimsenmesidir”. STV, Haber, 17. 10. 1999, 19.23.
doğrusu: lâiklik

“İslâm düşüncesi ve devlet anlayışı burada belirtilen laikliğe aykırı bir konumda değildir”. STV, Haber, 17. 10. 1999, 19.25.
doğrusu: lâikliğe

“Suç, devlet değil hükümette”. STV, Haber, 05. 10. 1999, 19.14.
doğrusu: hükûmette

“Mevlana”
“Kanuni”. TRT 1, Beylikten İmparatorluğa, 02.10.1999, 22.52.
doğrusu: Mevlâna, Kanunî

“Tarihi duruşma.” atv, Haber 19, 28.05.1999, 19.19.
doğrusu: Tarihî

“hikaye”. Kanal D, Tanıtım Yazısı, 06.10.1999, 11.12.
doğrusu: hikâye

“kabus”. Kanal D, Şirinler, 06.10.1999, 18.50.
doğrusu: kâbus

“rüzgar”. TGRT, Tanıtım Kuşağı, 01.07.1999, 18.21 / 18.26.
doğrusu: rüzgâr

“...aşık filin hortumu”. TGRT, Bir Başka Âlem, 11.07.1999, 06.49.
doğrusu: âşık

“üslup”. btv, Haber, 29.06.1999, 01.15.
doğrusu: üslûp

“hala”
“imkan”. btv, Evrim Teorisi, 19.07.1999.
doğrusu: hâlâ, imkân

“mahkum”. btv, Haber, 24.07.1999, 23.37.
doğrusu: mahkûm

“ilan, adet, tabii, plan, imkan”. btv, Haber, 29.06.1999, 15.25.
doğrusu: ilân, âdet, tabiî, plân, imkân

“İstiklal Marşı”. btv, 29.06.1999, 12.10.
doğrusu: İstiklâl

“siyasi”. Kanal 6, Haber, 27.05.1999, 18.54.
doğrusu: siyasî

“tarihi”. Kanal 6, Haber, 29.05.1999, 18.48.
doğrusu: tarihî

“tatminkar”. Kanal 6, Haber, 26.05.1999, 15.00.
doğrusu: tatminkâr

“islami”. Kanal 6, Haber, 24.05.1999, 08.11.
doğrusu:İslâmî

“milli”. Kanal 6, Haber, 21.05.1999, 18.00.
doğrusu: millî

“ihtilal”. Kanal 6, Haber, 21.05.1999, 18.59.
doğrusu: ihtilâl

“vefakar”. Kanal 6, Gece Öpücüğü, 23.05.1999, 01.04.
doğrusu: vefakâr

“vefakar”. Kanal 6, Haber, 28.05.1999, 00.25.
doğrusu: vefakâr

“ilaç”. KENT, Güncel, 06.06.1999, 19.26.
doğrusu: ilâç

“Asgari ücret tesbit komisyonu...” CNN TÜRK, Ekonomi, 17.10.1999, 20.16.
doğrusu: Asgarî

“...ilk resmi dolmuş tarifesi yayınlandı.” CNN TÜRK, Ekonomi, 17.10.1999, 20.20.
doğrusu: resmî

“Paris’de içgiyim rüzgarı.” NUMBER 1, On Dakika, 11.05.1999.
doğrusu: rüzgârı

“NAZAN ÖNCEL / AŞIKLAR PARKI”. NUMBER 1, Top 20, 07.05.1999, 15.45.
doğrusu: ÂŞIKLAR

“... benim için hala özelsin.” NUMBER 1, 03.05.1999, 15.11.
doğrusu: hâlâ

“... mahkum yakınları olay çıkardı.” SHOW, Haber, 06.10.1999, 19.45.
doğrusu: mahkûm

“LAİK CUMHURİYET TEHLİKEDE”. NUMBER 1, On Dakika, 11.05.1999, 19.45.
doğrusu: LÂİK

“Ebru Gündeş gece aleminde.” SHOW, Televole, 10.10.1999, 14.17.
doğrusu: âleminde

“Çok kısa da olsa konuştuğumu inkar edemem.” SHOW, Haber, 02.10.1999, 20.36.
doğrusu: inkâr

“Bu cep telefonu çalınca büyük bir infilak oluyor.” SHOW, Haber, 03.10.1999, 20.30.
doğrusu: infilâk

1. 3. Kesme işaretinin kullanılmaması veya yanlış kullanılması

Kesme işareti, anlam karışmasını önlemek üzere daha çok özel isimlere getirilen hâl ve iyelik eklerini ayırmak için kullanılan bir işarettir. Meselâ Türkiye’den kelimesinde bu işaret özel isim ile eki birbirinden ayırmaktadır. Kesme işaretinin kullanılmadığı meselâ Gökçenin gibi bir örnekte ismin Gökçe mi, yoksa Gökçen mi olduğunu anlamak imkânsızdır. Kesme işaretinin bulunduğu yere göre (Gökçe’nin, Gökçen’in) ismin doğru şekli tayin edilebilir.
Özel isimlere getirilen yapım ekleri ve çokluk eki, kesmeyle ayrılmaz. Konyalı örneğinde olduğu gibi. Ancak yabancı özel isimler bu kuralın dışındadır: Nice’ler, Honolulu’lu.
Kesme işareti, kısaltmalara ve sayılara getirilen ekleri ayırmak için de kullanılır: NATO’dan, 1998’de.
Kesme işaretiyle ilgili ayrıntılar İmlâ Kılavuzu’ndan öğrenilebilir. Aşağıda bu işaretle ilgili yanlış örnekler gösterilmiştir.

“Orta Amerikada ...”. Kanal 6, Haber, 01.10.1999, 19.00.
doğrusu: Amerika’da

“Mesut Bey Apo’yu herhalde İsrailden getirmiştir.” btv, Güncel, 02.04.1999, 17.57.
doğrusu: İsrail’den

“Elazığ’lı bir grup genç Çiller’e karanfil verme yarışına girerek birkaç kendini bilmez kuklanın yaptıkları için özür dilediler.” btv, Güncel, 02.04.1999, 02.47.
doğrusu: Elazığlı

“Sabah gazetesini ailecek parselleyen Mengi’lerden Ruhat Mengi, DYP ve liderine sataşmış.” btv, Güncel, 07.04.1999, 09.52.
doğrusu: Mengilerden

“Koç’lar bundan sonra...” btv, Güncel, 26.04.1999, 10.56.
doğrusu: Koçlar

“EMRAH BABALIK DAVASI’NDA KAN VERDİ.” SHOW, Haber, 15.07.1999, 21.09.
doğrusu: DAVASINDA

“Cumhurbaşkanı Eceviti kabul etti.” KENT, Haber (Gündem), 03.07.1999, 09.02.
doğrusu: Ecevit’i

“... devletle mücadele eden eşkiya’nın namazı kılınmıyor...” Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 19.27.
doğrusu: eşkıyanın

“Allaha isyan eden Kurana laf atan...” Kanal 6, İşte Hayat, 05. 07. 1999, 23.48.
doğrusu: Allah’a, Kur’an’a

“Zincirlikuyu mezarlığında yatanları kafirlikle suçlayan Yılmaz’ın şok sözleri...” Kanal 6, İşte Hayat, 05. 07. 1999, 23.33.
doğrusu: Mezarlığı’nda

“Kosovadaki...” TGRT, Haber, 06.07.1999, 12.08.
doğrusu: Kosova’daki

“Çılgın Samsun’lu...” Kanal 6, Haber, 21.05.1999, 01.01.
doğrusu: Çılgın Samsunlu

“Bizim’le yarışır mısınız?”. STV; Bizim’le Yarışır mısınız?, 05.07.1999, 14.26.
doğrusu: Bizimle

“Spiker’e ...”. KENT, Haber / Spor, 11.06.1999, 18.11.
doğrusu: Spikere

“Büyükşehir Belediyesi’nin...” KENT, Güncel, 02.06.1999, 01.53.
doğrusu: Belediyesinin

“Sağlık Bakanlığı’na”. KENT, Dünyadan, 02.06.1999, 04.03.
doğrusu: Bakanlığına

“Belediye Meclisi’nin...” KENT, Güncel, 05.06.1999, 00.23.
doğrusu: Meclisinin

“Genelkurmay Başkanlığı’na”
“Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na”
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na”. atv, Yıldızlar, 30.05.1999, 18.56.
doğrusu: Başkanlığına, Komutanlığına

“Osmanlı İmparatorluğu’nun...” atv, Kahvaltı Haberleri, 24.05.1999, 07.54.
doğrusu: İmparatorluğunun

“İlknura”. atv, Şok, 18.05.1999, 00.57.
doğrusu: İlknur’a

“a dan z ye”. atv, A’dan Z’ye, 21.05.1999, 16.04.
doğrusu: a’dan z’ye

“O’na bir şeyler...” TV 9, 09. Hat, 13.06.1999, 16.41.
doğrusu: Ona

“Maliye Bakanlığı’nca her yıl...” TV 9, Malî Çözüm, 15.06.1999, 22.22.
doğrusu: Bakanlığınca

“Merkez Bankası’na...” CNN TÜRK, Ekonomi, 15.10.1999, 14.16.
doğrusu: Bankasına

“Bütçe Meclis Kurulu’na inecek.” CNN TÜRK, Ekonomi, 15.10.1999.
doğrusu: Kuruluna

“Baktık geceden fecr’e kadar”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 23.13.
doğrusu: fecre

“Sönmez seher’i haşre kadar”. TRT, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 23.13.
doğrusu: seheri haşre

* * *

Kesme işareti yanlış olarak da, de bağlacının ayrılmasında da kullanılmaktadır. Bu bağlaç kelimelerden zaten ayrı yazılır. Ayrıca kelime ile bağlaç arasında kesme işareti kullanmak gereksizdir. Aşağıdaki örneklerde kesme işaretinin bu yanlış kullanılışını görüyoruz:

“Korsan tüpler satışa sunuluyor, ucuz olduğu için’de tüketici bu tüpleri alıp kullanıyor.” KENT, Haber, 04.07.1999, 12.13.
doğrusu: için de

“Türkiye’de biçerdöverlerin birçoğunun eski, kullanımcılarının’da sertifikasız olması nedeniyle...” KENT, Güncel, 04.07.1999, 15.11.
doğrusu: kullanımcılarının da

“Başkan ve üyelerle birlikte getirilen çuvallar içindeki dava dosyaları’da helikopterden indirildi.” KENT, Güncel, 04.07.1999, 15.12.
doğrusu: dosyaları da

“Ülkenin eğlence yerini görmek isteyen birçok meraklı’da bulundu.” KENT, Haber, 06.7.1999, 00.21.
doğrusu: meraklı da

“Toplantıda, aralarında Türk-İş’in’de bulunduğu sivil toplum örgütlerince...” KENT, Haber, 05.07.1999, 20.16.
doğrusu: Türk-İş’in de

“oğlu’da...” Kanal 6, Haber, 23.05.1999, 18.42.
doğrusu: oğlu da






1. 4. Ayrı ve bitişik yazılan kelimeler

Birleşik kelimelerin bitişik veya ayrı yazılması kurala bağlanmıştır. Kelimelerden en az biri, birleşme sırasında anlamını değiştirirse bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır. Kelimelerin hiçbirinde, birleşme sırasında anlam kayması olmazsa bu kelimeler ayrı yazılır.

Ancak bitişik ve ayrı yazılma, son derece karmaşık bir görünüm arz etmektedir. Andığımız kural esas olmakla birlikte bitişik yazılmanın başka şartları da vardır. Sesçe ve vurguca kaynaşmış kelimeler, bitişik yazılması gelenek hâline gelmiş kelimeler de bitişik yazılır. İşte bu karmaşıklık yüzünden, tereddüt hâlinde mutlaka İmlâ Kılavuzu’na bakılmalıdır. Aşağıda ayrı yazılması gerekirken bitişik yazılmış olan kelimeler gösterilmiştir. Bu örneklerin birçoğunun sık sık bitişik yazıldığını görürüz. Ancak dikkat edilirse birleşiği oluşturan kelimelerin kendi anlamlarını devam ettirdiği görülecektir. Söz gelişi ilk örnekler olan iş birliği ve yurt içi kavramlarında iş, birlik, yurt, iç kelimeleri hep kendi anlamlarında kullanılmıştır; birleşme sırasında hiçbirinin anlamı değişmemiştir.

“... varya”. SHOW, İlk On, 10.10.1999, 12.44.
doğrusu: var ya

“Bol bol küfür edişi bundandır.” CNN TÜRK, 15.10.1999.
doğrusu: küfredişi

“Sırplar Kosova’yı terkediyor.” NUMBER 1, On Dakika, 13.05.1999, 19.52.
doğrusu: terk ediyor

“...kül olmasına yolaçan...” KENT, Güncel, 07.06.1999, 04.05.
doğrusu: yol açan

“...yasadışı bir yolla...” KENT, Güncel, 07.06.1999, 05.41.
doğrusu: yasa dışı

“...evlerini terkettiği bildirildi.” KENT, Dünyadan, 02.06.1999, 04.58.
doğrusu: terk ettiği

“...arzetmek bizlerin bir borcu...” atv, Haber 19, 26.05.1999, 19.51.
doğrusu: arz etmek

“...kimseye birşey veremem.” atv, Haber 19, 23.05. 1999, 19.27.
doğrusu: bir şey

“işbirliği”. TRT 1, T.S.K., 01.05.1999.
doğrusu: iş birliği

“yurtiçi”. TRT 1, Çocuk Haber, 03.05.1999.
doğrusu: yurt içi

“Sivil toplum örgütü başkanları yarın ikinci kez biraraya gelecek.” KENT, Haber, 04.07.1999, 12.05.
doğrusu: bir araya

“Sivil toplum örgütleri temsilcileri, Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantısından sonra dün akşam biraraya geldi.” KENT, Haber, 03.07.1999, 09.01.
doğrusu: bir araya

“...Hilton Oteli’ndeki yemekte biraraya geldi.” KENT, Haber, 03.07.1999, 09.01.
doğrusu: bir araya

“ “Öcalan’a Mektup” başlığıyla bir yazının yeralması ise PKK’lıları çok kızdırdı.” KENT, Haber, 01.07.1999, 21.30.
doğrusu: yer alması

“...Ankara’nın Kafkasya’da kurulmasını önerdiği çok uluslu barış gücünün de yeralacağı bildirildi.” KENT, Haber, 08.07.1999, 18.38.
doğrusu: yer alacağı

“Dikkaya, sözkonusu köşkün kapısına...” KENT, Haber, 04.07.1999, 12.06.
doğrusu: söz konusu

“Yalova’nın Çiftlikköy ilçesinde 45 bin kök dişi hintkeneviri ele geçirildi.” KENT, Haber, 02.07.1999, 18.28.
doğrusu: Hint keneviri

“Kızkardeşlerine tecavüz eden adamı öldüren karı-kocaya linç girişimi”. Kanal 6, Haber, 15. 07. 1999, 19.26.
doğrusu: Kız kardeşlerine, karı kocaya

“Kan lekeleri katilleri eleverdi”. Kanal 6, Haber, 15. 07. 1999, 19.31.
doğrusu: ele verdi

“... Amerika’ya tatile gönderen Tatlıses havalimanında ne dedi?”. Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.23.
doğrusu: hava limanında

“1 fincan çiçekyağı”. Kanal 6, Kadınca, 01. 07. 1999, 14.07.
doğrusu: çiçek yağı

“Sanatçılar biraraya geldi”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 13.03.
doğrusu: bir araya

“Aslında hiçbir zaman demokrat olmamış ve olmayacak olan siyasal İslamcılar ve bölücülere baştacı edilmeler bu yüzdendir”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.29.
doğrusu: baş tacı

“Karayollarını, ana caddeleri elektriksiz bırakmak”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.04.
doğrusu: Kara yollarını

“Hergün saat 20.00’de”. NTV, Program tanıtımı, 05.10.1999, 18.10.
doğrusu: Her gün

“Adalet Bakanlığı Cezaevi Düzenlemesi”. NTV, Haber, 04.10.1999, 20.28.
doğrusu: Ceza Evi

“Enerji işbirliği”. NTV, Haber, 04.10.1999, 20.01.
doğrusu: iş birliği

“Yıldönümü hediyesi”. NTV, Reklâm, 04.10.1999, 19.09.
doğrusu: Yıl dönümü

“Osmanlı Yönetiminde Bir Zamanlar Yakındoğu”. NTV, Gece Gündüz, 04.10.1999, 18.30.
doğrusu: Yakın Doğu

“Antalya Büyükşehir....” KENT, Güncel, 02.06.1999, 01.53.
doğrusu: Büyük şehir

“... farkettim”. Kanal D, Haber, 09.10.1999, 19.46.
doğrusu: fark ettim

“teröristbaşı kararı”. STV, Haber, 02.07.1999, 20.05.
doğrusu: terorist başı

“herşey”. TRT 1, Beylikten İmparatorluğa, 02.10.1999, 22.52.
TV 9, Tanıtım, 08.06.1999, 15.28.
TV 9, Tanıtım, 04.06.1999, 00.01.
doğrusu: her şey

“üçbin”, “beşbin”. TRT 1, Beylikten İmparatorluğa, 02.10.1999, 22.52.
doğrusu: üç bin, beş bin

“hergün”, “günboyu”. Kanal D, Reklâm, 09.10.1999, 09.55.
CNN, 5N 1K, 15.10.1999.
doğrusu: her gün, gün boyu

“Başkanvekili”. Kanal D, Haber, 04.10.1999, 13.19.
doğrusu: Başkan vekili

“Ben senin herşeyinim”. Kanal D, Zirvedekiler, 02.10.1999, 12.30.
doğrusu: her şeyinim

“ Köşeyazarı”. TGRT, Tanıtım Kuşağı, 02.07.1999, 06.27.
doğrusu: Köşe yazarı

“işadamı”. btv, Haber, 29.07.1999, 0.13.
“ btv, Haber, 28.06.1999, 01.02.
doğrusu: iş adamı

“yurtdışı”. btv, Haber, 28.06.1999, 01.02.
“ CNN, Gezgin, 17.10.1999, 15.36.
doğrusu: yurt dışı

“yasadışı”. Kanal 6, Haber, 21.05.1999, 00.54.
doğrusu: yasa dışı

“elbirliği”. STV, Haber, 10.07.1999, 11.18.
doğrusu: el birliği

“yurtiçi ve yurtdışındaki”. KENT, Güncel, 07.06.1999, 21.33.
doğrusu: yurt içi ve yurt dışındaki

“üstgeçitlere”. KENT, Haber, 04.06.1999, 14.02.
doğrusu: üst geçitlere

“huzurevinde”. KENT, Güncel, 06.06.1999, 10.08.
doğrusu: huzur evinde

“herşey”. KENT, Haber, 04.06.1999, 06.17.
doğrusu: her şey

“Antalya havalimanından...” KENT, Haber, 03.06.1999, 06.16.
doğrusu: hava limanından

“yıldönümü”. KENT, Güncel, 03.06.1999, 13.51.
doğrusu: yıl dönümü

“güvenoylaması”. KENT, Güncel, 03.06.1999, 13.25.
doğrusu: güven oylaması

“Karayolu, demiryolu, havayolu”. KENT, Güncel, 03.06.1999, 01.00.
doğrusu: Kara yolu, demir yolu, hava yolu

“Şanlıurfa”. KENT, Güncel, 03.06.1999, 01.56.
doğrusu: Şanlı Urfa

“hintkeneviri”. KENT, Güncel, 01.06.1999, 21.55.
doğrusu: Hint keneviri

“Havayolunu kullanarak...” KENT, Güncel, 01.06.1999, 15.14.
doğrusu: Hava yolunu

“...hayatına malolmakla..” KENT, Güncel, 01.06.1999, 15.14.
doğrusu: mal olmakla

“... herşey bulunuyor”. KENT, Güncel, 05.06.1999, 03.15.
doğrusu: her şey

“... biraraya geleceğini...” KENT, Dünyadan, 04.06.1999, 01.54.
doğrusu: bir araya

“... birşey değildir”. KENT, Dünyadan, 03.06.1999, 19.16.
doğrusu: bir şey

“Biran önce...” atv, Haber 19, 28.05.1999, 19.24.
doğrusu: bir an

“...biraraya geldi”. atv, Haber 19, 25.05.1999, 20.13.
doğrusu: bir araya

“Süpergüçlerin..” atv, Haber 19, 25.05.1999, 20.14.
doğrusu: Süper güçlerin

“Kızkardeşime ...”. atv, Şok, 18.05.1999, 00.49.
doğrusu: Kız kardeşime

“Bankalararası piyasa”. TV 9, Para ve Sermaye Piyasaları, 04.06.1999, 10.38.
doğrusu: Bankalar arası

“Uluslararası piyasalar”. TV 9, Para ve Sermaye Piyasaları, 02.06.1999, 15.09.
“Uluslararası piyasalar”. TV 9, Ekonomi Raporu, 01.06.1999, 10.11.
“Uluslararası hukuk...” TV 9, Gündem, 01.06.1999, 20.40.
“Uluslararası alan...” TV 9, Gündem, 01.06.1999, 20.08.
doğrusu: Uluslar arası

“Atatürk Havalimanı”. TV 9, Haber, 06.06.1999, 13.05.
doğrusu: Hava Limanı

“Şanlıurfa”. CNN TÜRK, Hava Durumu, 15.10.1999, 09.13.
“Şanlıurfa”. CNN TÜRK, Hava Durumu, 17.10.1999, 15.14.
“Şanlıurfa”. TV 9, Gündem, 01.06.1999, 20.07.
doğrusu: Şanlı Urfa

“Kahramanmaraş”. TV 9, Aktüel Haber, 08.06.1999, 21.41.
doğrusu: Kahraman Maraş

“Gaziantep”. TV 9, Aktüel Haber, 12.06.1999, 15.16.
doğrusu: Gazi Antep

“...altyapının olmadığı yerlerde...” CNN TÜRK, Yeşil Dünya, 17.10.1999, 11.38.
doğrusu: alt yapının

“İşkence davası silbaştan”. TV 9, Aktüel Haber, 15.06.1999, 21.29.
doğrusu: sil baştan

“1 kilo kurufasulye”. CNN TÜRK, Ekonomi, 17.10.1999, 20.18.
doğrusu: kuru fasulye.

“Okur-yazar / cezaevinde tutuklu”. TV 9, Aktüel Haber, 02.06.1999, 23.09.
doğrusu: Okuryazar, ceza evinde

“Tefal CNN Türk’e hoşgeldin der”. CNN TÜRK, Reklâm, 17.10.1999, 12.38.
doğrusu: hoş geldin.

“içgiyim”. NUMBER 1, On Dakika, 11.05.1999, 19.51.
doğrusu: iç giyim

“PARİS’DE İÇGİYİM RÜZGARI.” NUMBER 1, On Dakika, 11.05.1999, 19.15.
doğrusu: İÇ GİYİM

“... siyasi trafik haftasonu yoğun”. NUMBER 1, On Dakika, 14.05.1999, 19.46.
doğrusu: hafta sonu

“terkedilen bebekle köpek”. Star, Haber, 09.07.1999, 20.26.
doğrusu: terk edilen

“Sezen Aksu Konserinde Neşe ve Hüzün biraradaydı..” Star, Haber, 04.07.1999, 20.36.
doğrusu: bir aradaydı

“Biran önce idamını sabırsızlıkla bekliyoruz.” SHOW, Show Haber, 07.10.1999, 19.32.
doğrusu: bir an

“Terör örgütleri işbirliği yapacak.” SHOW, Haber, 06.10.1999, 19.31.
doğrusu: iş birliği

“Futbol Federasyonu Başkanvekili”. NTV, 15.10.1999, 19.07.
doğrusu: Başkan Vekili

“Gaziantep”. TGRT, Haber, 06.10.1999, 07.34.
doğrusu: Gazi Antep

“Büyükçekmece”. TGRT, Haber, 06.10.1999, 07.38.
doğrusu: Büyük Çekmece

“Gazyağına zam.” TGRT, Haber, 05.10.1999, 17.17.
doğrusu: gaz yağı

“Türkmen ve Rus doğalgazının biri diğerine bağlı değil.” NTV, Haber, 16.10.1999, 06.00.
doğrusu: doğal gazının

“...birbirimizi görüyoruz yani dibdibeyiz.” SHOW, Ateş Hattı, 06.10.1999, 23.25.
doğrusu: dip dibe

“Büyükelçiliğe baskın.” SHOW, Haber, 02.10.1999, 20.30.
doğrusu: Büyük elçiliğe

“Modanın ayaksesi”. SHOW, Klip 1999, 08.10.1999, 13.03.
doğrusu: ayak sesi

“Hücreevini bastılar.” SHOW, Haber, 06.10.1999, 19.48.
doğrusu: hücre evi

“Başkan ve eşcinseller biraraya geldi.” SHOW, Haber, 04.10.1999, 20.50.
doğrusu: eş cinseller, bir araya

“30 Ağustos Zafer Bayramı’nda yurtdışında olacağım için...” SHOW, Haber, 04.10.1999, 20.14.
doğrusu: yurt dışında

* * *

Aşağıdaki örneklerde ise bitişik yazılması gereken kelimeler ayrı yazılmıştır.

“Başbakan Ecevit hiç bir ülkede Türkiye’deki gibi...” KENT, Haber, 12.07.1999, 09.11.
doğrusu: hiçbir

“Apo’nun hiç bir yerde yayınlanmayan ifadeleri Türkiye’yi sarsmaya devam ediyor”. Kanal 6, Holi ve Mack, 03. 07. 1999, 17.35.
doğrusu: hiçbir

“Meseleyi soğuk kanlı bir biçimde düşünmeliyiz”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999, 07.12.
doğrusu: soğukkanlı

“Başkalarına atf-ı cürümde bulunmak ve hele hele bu şekilde müesseseleri yıpratıcı tavırlar ortaya koymak...” “. STV, Haber, 16. 10. 1999, 19.08.
doğrusu: atfıcürümde

“...türlerin bir çoğunun artık varolmadığını görürsünüz”. CNN TÜRK, Yeşil Dünya, 18.10.1999, 05.10.
doğrusu: birçoğunun , var olmadığını

“Cenabı Allah”. SHOW, Haber, 02.10.1999, 20.11.
doğrusu: Cenabıallah

1. 5. Büyük harf yanlışları

Özel isimlerin, büyük harfle başladığı kuralı genellikle bilinir. Büyük harflerin yanlış kullanılması, dikkatsizlikten veya bazı kelimeleri özel isim zannetmekten kaynaklanmaktadır. Meselâ belli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başladığı hâlde, belli bir tarih bildirmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar. 19 Mayıs 1919 örneğinde Mayıs büyük harfle; “Her mayıs pikniğe gideriz.” örneğinde mayıs küçük harfle başlar.
Aşağıda çeşitli sebeplerle yapılan büyük harf yanlışları gösterilmiştir.

“Devlet Bakanı Ve Hükümet Sözcüsü”. Kanal D, Haber 16.00, 09.07.1999, 16.04.
doğrusu: ve Hükûmet

“...Türban Olayını Değerlendirmesi”. TRT 1, Politikanın Nabzı, 02.05.1999, 21.24.
doğrusu: türban olayını değerlendirmesi

“Ön sonuçların Aralık ayında alınacağı bildirildi.” KENT, Haber, 14.07.1999, 20.57.
doğrusu: aralık

“İran’da Perşembe gecesi başlayan öğrenci olayları...” KENT, Haber, 12.07.1999, 06.33.
doğrusu: perşembe

“gece öpücüğü programının bu geceki konukları...” Kanal 6, Derinlikler, 05. 07. 1999, 22.59.
doğrusu: Gece Öpücüğü

“Zincirlikuyu mezarlığında yatanları kafirlikle suçlayan Yılmaz’ın şok sözleri...” Kanal 6, İşte Hayat, 05. 07. 1999, 23.33.
doğrusu: Mezarlığı’nda

“Bir hukuk devletinde parlamentonun, kendi varlığına vücut veren Anayasası’nı ve Anayasa Mahkemesi kararlarını böylesine hiçe saydığının başka bir örneğini göstermek mümkün değildir”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.27.
doğrusu: anayasasını

“Burası muştur yolu yokuştur”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 22.40.
doğrusu: Muştur

“Geçtiğin yaylalar senin mi fırat?”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 22.24.
doğrusu: Fırat

“cumhurbaşkanı, başbakan”. btv, Haber, 24.07.1999, 12.22.
doğrusu: Cumhurbaşkanı, Başbakan

1. 6. mı / mi, da / de, ki’nin ayrı yazılışı

1. 6. 1. ki bağlacının yazılışı

ki bağlacı, belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki kelimeleri dışında daima bitişik yazılır. Alt yazılarda bu kurala aykırı örnekler görülmektedir.

“Demekki kartel yıkabiliyor, ama yapamıyor.” btv, Güncel, 21.04.1999, 03.11.
doğrusu: demek ki

“Tansu Çiller diyorki!”. btv, Haber, 16.04.1999, 16.04.
doğrusu: diyor ki

“Yavuz Donat’ın yazdığı bu yazı, böyle olunca tabiki laf salatasına dönüvermiş.” btv, Güncel, 20.4.1999, 17.50.
doğrusu: tabiî ki

“Sanmaki üzgünüm darıldık diye”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 23.25.
doğrusu: sanma ki

“Çocuklar diyorki”. Kanal A, Çocuklar Diyor ki, 04.10.1999, 20.21.
doğrusu: diyor ki

“Sanmaki cefasızım, aşkında vefasızım”. TRT 1, Müzik Arşivinden, 06.12.1999, 22.56.
doğrusu: sanma ki

“Dedimki kel olsun da çamurdan olsun.” SHOW, Tanıtım Programı, 10.10.1999, 14.17.
doğrusu: Dedim ki

“Şimdi gördüm. Yoktuki bunlar.” SHOW, Show Haber, 03.10.1999, 20.26.
doğrusu: yoktu ki

“Neyseki onun kalbi böyle durumlar için hazır!”. NTV, Reklâm, 03.10.1999, 18.54.
doğrusu: Neyse ki

“biz inanıyoruz’ki”. KENT, Dünyadan, 06.07.1999, 09.58.
doğrusu: inanıyoruz ki

“Neyseki”. Kanal D, Reklâm, 02.10.1999, 10.58.
doğrusu: Neyse ki

“Öyle saplanmışlarki...” FLASH, Yabancı Film (İstilâ), 09.06.1999.
doğrusu: saplanmışlar ki

Şüphe bildiren ki edatı da ayrı yazılır. Aşağıdaki örnekte ise bitişik yazılmıştır.

“Dağdakiler hepsi senin karın değilmiki.” SHOW, Haber, 04.10.1999, 20.13.
doğrusu: değil mi ki

* * *

Ayrı yazılan ki bağlacına karşılık, aitlik anlamı taşıyan –ki bitişik yazılır. Çünkü bu –ki bağlaç değildir; sadece aitlik bildiren bir ektir. Aşağıdaki örnekte görülen –ki, “sermaye”nin “geçen yıl”a ait olduğunu bildirdiğine göre bitişik yazılmalıydı.

“Geçen yıl ki sermaye”. btv, Serin Sohbetler, 22.06.1999, 09.50.
doğrusu: Geçen yılki sermaye

1. 6. 2. da, de bağlacının yazılışı

da, de bağlacı daima kelimeden ayrı yazılır. Ancak ses bakımından -da / -de ekine benzediği için çoğu zaman bu ekle karıştırılarak kelimeye bitişik yazılmaktadır. Bu bağlacı, -da / -de ekinden ayırmak için önce anlamına bakılmalıdır. da, de bağlacı dahi, bile anlamlarında kullanılır. Bu bağlaç kaldırıldığı zaman cümlede bozukluk meydana gelmez.

Kelimeye bitişik yazılan –da / -de ise cümlenin kuruluşunda rol oynayan bir ektir. Ek kaldırıldığında cümlenin yapısı bozulur. Durumu örneklerle açıklamak daha aydınlatıcı olacaktır. “Evde oturuyorum.” cümlesindeki –de’yi kaldırırsak cümle bozulur; “ev oturuyorum”un bozuk bir cümle olduğu açıktır. Öyleyse buradaki –de, cümlenin kuruluşunda rol alan bir ektir ve bitişik yazılmalıdır. “Ev de benim değil.” örneğinde ise de’yi kaldırırsak cümle bozulmaz . “Ev benim değil.” cümlesi, manası biraz farklı olmakla birlikte düzgün bir cümledir. Öyleyse buradaki de ayrı yazılmalıdır. “Veya” anlamındaki ya da’nın daima ayrı yazılması gerektiği de unutulmamalıdır.

Bu konuda dikkat edilmesi gereken iki nokta daha vardır.
1. Ayrı yazılan da / de edatının hiçbir zaman t’li biçimleri bulunmaz.
2. Kesme işareti kullanmak, da / de edatını ayrı yazmak anlamına gelmez.

da, de bağlacı ile -da / -de ekinin vurguları da farklıdır. Bağlaç; vurguyu kendisinden önceki heceye atar; yani vurgusuzdur. -da / -de eki ise vurguludur.
Aşağıda bu konudaki yanlışlar gösterilmiştir.

“Müdahil olupta, duruşmada...” TV 9, Haber, 08.06.1999, 20.08.
doğrusu: olup da

“Beleşçilerde eğlendi”. Kanal 6, Haber, 04. 07. 1999, 18.53.
doğrusu: Beleşçiler de

“...saygı için verilen yada övünç için kabul edilendir.” btv, Haber, 24.04.1999, 03.06.
doğrusu: ya da

“Bol bol DYP lideri Çiller’e atıf da bulunan Çelik...” btv, Güncel, 02.04.1999, 21.53.
doğrusu: atıfta

“Moda da erkek dünyası”. Kanal 6, Erkekler Kulübü, 03. 07. 1999, 13.45.
doğrusu: Modada

“Saldırı da bir kişi öldü”. Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 13.08.
doğrusu: Saldırıda

“Zaten cevabıda verildi.” ctv, Belgesel, 12.06.1999, 20.00.
doğrusu: cevabı da

“Seninde dertlerin derin mi fırat”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 22.24.
doğrusu: Senin de

“Bir çift kundurayla birde fesi var.” TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 22.43.
doğrusu: bir de

“Yarim al beni al beni / Alda sineye sar beni”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 23.08.
doğrusu: Al da

“Gönlümü sensizde avuttum artık”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 23.26.
doğrusu: sensiz de

“Yolumuz ayrılsada dost kalalım ikimiz”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 25.10.1999, 12.57.
doğrusu: ayrılsa da

“AZİZ FUAT GÜNER / YAĞMUR OLDA GEL”. NUMBER 1, 13.05.1999, 14.26.
doğrusu: OL DA

“Size hediyenizide alır, bahşişinizide verir.” SHOW, Ateş Hattı, 06.10.1999, 23.28.
doğrusu: hediyenizi de, bahşişinizi de

“sonrada”. Kanal 6, Haber, 21.05.1999, 00.51.
doğrusu: sonra da

“hemde”. Kanal 6, Haber, 21.05.1999, 00.54.
doğrusu: hem de

“yada”. KENT, Dünyadan, 01.06.1999, 09.34.
doğrusu: ya da

“yada”. atv, Haber, 18.05.1999, 13.20.
doğrusu: ya da

“... yakalanmadan öncede vardı”. atv, Haber 13, 18.05.1999, 13.19.
doğrusu: önce de

“Bende eylemi yapmanın kararını aldım”. atv, Haber 13, 18.05.1999, 13.21.
doğrusu: Ben de

“...bölge müdürünün’de...” KENT, Güncel, 05.06.1999, 00.18.
doğrusu: müdürünün de

“Ogünde Fenerli oldu”. KENT, Spor, 08.06.1999, 18.22.
doğrusu: Ogün de

“...şekerdende şeker ol sende”. HBB, 2’den 4’e, 14.06.1999, 01.38.
doğrusu: şekerden de, sen de

“Güzel’de “siyasi yasaklı”. Kanal 7, Haber Saati, 02.07.1999, 21.25.
doğrusu: Güzel de

“ÇOCUKLARA’DA AF”. tv 8, Haber, 04.10.1999, 16.22.
doğrusu: ÇOCUKLARA DA

“...örgüte üyeymiş oğlu’da”. Kanal 6, Haber, 24.05.1999, 08.11.
doğrusu: oğlu da

1. 6. 3. mı / mi soru ekinin yazılışı

“Hem cemalin gösterip olurmu çekmek?”. TRT 4, Radyo Sanatçıları Konseri, 15.10.1999, 22.20.
doğrusu: olur mu

“Seni nerde arayım, yerdemi, göktemisin”. TRT 1, Müzik Arşivinden, 06.12.1999, 22.55.
doğrusu: yerde mi, gökte misin

“Sedye yokmu”. SHOW, Show Haber, 10.10.1999, 19.47.
doğrusu: yok mu

“Şüphelendiğin kimseler varmı.” SHOW, Haber, 04.10.1999, 20.48.
doğrusu: var mı

“Kapalımı telefon.” SHOW, Haber, 04.10.1999, 20.46.
doğrusu: Kapalı mı

“Evlimisiniz”. Kanal 6, Haber, 31.05.1999, 13.03.
doğrusu: evli misiniz

“Bakarmısın”. KENT, Haber / Spor, 11.06.1999, 18.11.
doğrusu: Bakar mısın

“...biliyormusun”. TGRT, Telekritik, 03.07.1999, 23.06.
doğrusu: biliyor musun

“... bakıyormu”. TGRT, Telekritik, 03.07.1999, 23.06.
doğrusu: bakıyor mu

“Yoksa beni sevmiyormu?”. HBB, 2’den 4’e, 14.06.1999, 01.38.
doğrusu: sevmiyor mu

“Memur zamları konusunda hükûmetin tutumunu destekliyormusunuz?”. Kanal D, Teke Tek, 09.07.1999, 00.05.
doğrusu: destekliyor musunuz

“Seni nerde arayım, yerdemi, göktemisin”. TRT 1, Müzik Arşivinden, 06.12.1999, 22.55.
doğrusu: yerde mi, gökte misin?

“Sedye yokmu”. SHOW, Show Haber, 10.10.1999, 19.47.
doğrusu: yok mu?

“Şüphelendiğin kimseler varmı.” SHOW, Haber, 04.10.1999, 20.48.
doğrusu: var mı?

“Kapalımı telefon.” SHOW, Haber, 04.10.1999, 20.46.
doğrusu: Kapalı mı?

“Evlimisiniz”. Kanal 6, Haber, 31.05.1999, 13.03.
doğrusu: evli misiniz?

“Bakarmısın”. KENT, Haber / Spor, 11.06.1999, 18.11.
doğrusu: Bakar mısın?

“...biliyormusun”. TGRT, Telekritik, 03.07.1999, 23.06.
doğrusu: biliyor musun?

“... bakıyormu”. TGRT, Telekritik, 03.07.1999, 23.06.
doğrusu: bakıyor mu?

1. 7. Noktalama işaretlerinde yanlışlar

Aşağıdaki örneklerde gerekli noktalama işaretlerinin kullanılmadığı veya yanlış kullanıldığı görülmektedir.

“0900-309-1975 NOLU HATTIMIZI...” HBB, Platform, 06.06.1999.
doğrusu: NU.LU

“Dr Stress”. Kanal 6, Dr. Stress, 11.10.1999.
doğrusu: Dr.

“Böyle mi olacaktı.” atv, Böyle mi Olacaktı, 14.07.1999.
doğrusu: olacaktı?

“Cevapla?”. TGRT, Reklâm, 11.07.1999, 17.26.
doğrusu: Cevapla.

“Noluyor ya”. atv, Haber 19, 23.05.1999, 19.28.
doğrusu: N’oluyor ya?

* * *

Aşağıdaki örnekte kullanılan işaret Türkçede yoktur.
“Yorumlar & Yankılar”. Kanal A, Yorumlar ve Yankılar, 01.07.1999, 21.59.
doğrusu: Yorumlar ve Yankılar

1. 8. Alfabemizde bulunmayan harfler

01.11.1928 tarih ve 1353 sayılı kanuna göre alfabemizde 29 harf vardır. x, w, q harfleri yabancı özel adlar ve walkman, western gibi birkaç istisna dışında dilimizde kullanılmaz. Aşağıdaki örneklerde kelimelerin Türkçeleşmiş biçimleri kullanılmalıdır. Show televizyonunun adının Şov biçiminde olması da 1353 sayılı kanunun gereğidir.

“BODRUM AKYARLAR’DA 220 METREKARE DENİZ MANZARALI DUBLEX VİLLA ARSALARI 15 AY VADE İLE”. SHOW, 15.07.1999, 17.30.
doğrusu: DUBLEKS

“Ankara Expresi”. TGRT; Film Tanıtma, 01.07.1999, 06.22.
doğrusu: Ekspresi


1. 9. Kısaltmalarda yapılan imlâ yanlışları

“24 Ayar Gr. 03.463.000 TL”. TV 9, Para ve Sermaye Piyasaları, 04.06.1999, 10.38.
doğrusu: g

“100 km.’ye ulaşım süreci”. CNN TÜRK, Beşinci Vites, 17.10.1999, 16.47.
doğrusu: km’ye

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Rtük canlı yayınlarda vatandaşın yaptığı yanlışlıkları kovalayacağına asıl görevi olan tv kanallarının program isimlerine ve tanıtımlarına baksın
''Bi dolu dünya'' sloganını düzeltsin.
Bi sormak lazım vs. program isimlerini düzeltsin .
bu türkçe katliamına son versin.