20 Nisan 2008 Pazar

Sözlükçe

SÖZLÜKÇE

AĞIZ: Lehçeler daha küçük konuşma farkları ile ağız adı verilen birimlere ayrılırlar. Ana dilin lehçeleri içinde ses ve söyleyiş yönünden görülen küçük ayrılıklara ağız adı verilir. Örneğin Anadolu lehçesinin Rumeli, Karaman, Erzurum, Aydın ağızlarına bölünmesi gibi.

BİRLEŞİK SÖZCÜK: İki ya da daha çok sözcükten oluşan ve tek kavramı karşılayan anlam birimleridir. Birleşik sözcükleri oluşturan sözcüklerin arasına çekim ve yapım ekleri ya da başka bir sözcük giremez.

CÜMLE: Duygu ve düşüncelerimizi anlatan ve içinde yargı bulunan sözcük dizisine cümle edı verilir.

DARLIK-GENİŞLİK: Ünlüler çıkartılırken çene açılır ve daralır. Böylece ağız boşluğunda genişlemeler ve daralmalar oluşur. Çenenin ve ağız boşluğunun durumuna göre çıkarılan ünlülere geniş (a-e-o-ö) ve dar (ı-i-u-ü) ünlüler denilir.

DİALEKT: Bkz. Lehçe.

DİL AİLELERİ: Yaşayan diller, birtakım eski ana dillerin farklılaşarak dallanmasından meydana gelmiştir. Buna göre aynı ana dilden gelen diller aralarında akraba olurlar. Böylece dil aileleri meydana gelir. Hint-Avrupa, hâmi, Sami, Fin-Ogur, Türk dil aileleri gibi.

DÜZLÜK-YUVARLAKLIK: Ünlülerin çıkarılış sırasında dudaklar, düz, yayvan ve yuvarlak bir şekil alır. Bu nedenle ünlüler dudakların aldıkları şekillere göre düz (a-e-ı-i) ya da yuvarlak (o-ö-u-ü) ünlüler olarak adlandırılır.

EK FİİL (EK EYLEM): Ad soylu sözcüklerin yüklem görevinde kullanılmalarını sağlayan yardımcı fiile ek fiil (ek eylem) denir.

FONETİK: Sesbilim. Dildeki seslerin özellikleri inceleyen bilime sesbilim adı verilir.

GÖSTERGE: Sözcük ve kavram arasında ayna ile aynadaki görüntü kadar yakın bir anlam ilişkisi bulunmaktadır. Örneğin, at sözcüğünü duyduğumuz ve okuduğumuz zaman zihnimizde hemen bir at kavramı oluşur. Bu nedenle dilbilimde sözcüge gösterge adı verilir. Genellikle at kavramı bütün dillerde aynıdır. Ancak bu kavramı belirten göstergeler değişir.

İKİLEME: Anlatımı daha güzel ve etkili duruma getirmek için aralarında ses benzerliği bulunan yakın, aynı ya da zıt anlamlı sözlerin yan yana kullanılmasına ikileme denir. Örneğin: mırın kırın, tıklım tıklım, gürül gürül gibi.

LEHÇE: Yaşayan diller dil ailelerinin ayrılmasından sonra daha ileri bir dallanmaya doğru yol alırlar. Çoğu oldukça farklı konuşma dillerine ayrılırlar. Ana dilden koparak farklılaşan, ses ve yapı yönünden önemli ayrılıklar gösteren ana dilin kollarına lehçe (dialekt) adı verilir. Örneğin Batı Türkçesi, Anadolu, Azeri, Türkmen vb. lehçelere ayrılmıştır.

MORFOLOJİ: Biçimbilim. Dildeki sözcüklerin yapısını, köklerini, ekleri ve bunların bağlanış biçimlerini inceleyen dilbilgisi ve dilbilim kolu.

NESNE: Öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen ve geçişli eylemi tümleyen sözcüklere nesne adı verilir.

NOKTALAMA İŞARETLERİ: Yazılı metin ve diyalogların daha doğru ve iyi anlaşılabilmesi için kullanılan işaretler.

ÖZNE: Cümlede işi yapan, eylemi oluşturan kişi, hayvan, bitki ya da diğer şeylere özne adı verilir.

SEMANTİK: Anlambilim. Dildeki her türlü anlam konusunu inceleyen dilbilgisi ve dilbilim dalı.

SENTAKS: Sözdizimi. Dildeki sözcüklerin sıralanışını, özne, tümleç, yüklem arasındaki ilişkileri inceleyen dilbilgisi ve dilbilim dalı.

SÖZCÜK: Anlamlı ses ya da ses birliğine sözcük adı verilir.

ŞİVE: Dildeki söyleyiş özelliğidir.

TELAFFUZ: Söyleyiş, söyleniş.

TÜMLEÇ: Eylemin anlamını tümleyen ad durum ekleri ve ilgeç olan sözcüklere tümleç adı verilir.

ÜNLÜ: Ağız boşluğunda ve ses yolunda hiçbir engele çarpmadan çıkan seslere ünlüler denir. Türkçede sekiz tane ünlü bulunmaktadır: a-e-ı-i-o-ö-u-ü.

ÜNSÜZ: Ağız boşluğunda ve ses yolunda bazı engellere çarparak çıkan seslere ünsüzler denir. Türkçede 21 ünsüz bulunur: b-c-ç-d-f-g-ğ-h-j-k-l-m-n-p-r-s-ş-t-v-y-z.

Kaynak: www.dilimiz.gen.tr

Hiç yorum yok: