18 Nisan 2008 Cuma

RTÜK'ÜN TÜRKÇE ARAŞTIRMASI, 2. BÖLÜM

2. SÖYLEYİŞ BOZUKLUKLARI

Söyleyiş (telâffuz) yanlışları, radyo ve televizyonlarda sık rastlanan ve Türkçe konusunda duyarlı insanları en çok rahatsız eden yanlışlardandır. Bunların bir kısmı bilgisizlik ve eğitimsizlikten, bir kısmı dikkatsizlikten, bir kısmı da çabuk konuşmadan kaynaklanmaktadır. Ölçünlü (standart) dile uymayan ve ağız özelliklerini yansıtan söyleyiş şekilleri de sık görülmektedir. Söyleyiş yanlışları ve ölçünlü dilde olmayan söyleyiş şekilleri aşağıda sınıflandırılarak gösterilmiştir.

2. 1. Kısa iken uzun söylenen heceler

Ünlülerin kısa veya uzun olarak söyleniş süreleri, her kelimede farklılık gösterir. Telâffuzda, söyleniş sürelerine dikkat etmek gerekir. Ancak bazı kelimelerdeki ünlülerden biri veya hepsi yanlış olarak uzun söylenmektedir.

Bile anlamına gelen dahi edatının ilk hecesi kısa, ikinci hecesi hafifçe uzatılarak söylenmelidir. İlk hece uzatılırsa “olağanüstü yeteneği olan kimse” anlamında başka bir kelime ortaya çıkar. Aşağıdaki örneklerde uzatılan hecelerin ünlüleri üzerine çizgi veya düzeltme işareti (^) konulmuştur.

“...krediye dāhi ihtiyacı olan memur...”. Kanal A, Günebakan, 23.06.1999, 08.00.
doğrusu: dahi

“...meslektaşlarımız dāhi olsa...”. etv, Günün Yorumu, 23.06.1999, 21.25.
doğrusu: dahi

“...Merve Kavakçı’nın birkaç konuşmasından dāhi...”. HBB, Haber, 04.06.1999, 13.10.
doğrusu: dahi

“Tārikat”. HBB, Mozaik, 05.06.1999, 00.02.
doğrusu: tar mkat

“Türkiye tārikatları tartışmalı mı?”. etv, Günün Yorumu, 23.06.1999, 21.22.
doğrusu: tarmkatları

“Güney Kore’de Halkın Kutsal Kilisesi adlı bir tārikata mensup 300 mürit...”. NUMBER 1, On Dakika, 13.05.1999, 19.54.
doğrusu: tarmkata

“Mākam”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 14.05.1999, 07.45.
doğrusu: makam

“Mākām”. HBB, Haber 16.00, 14.06.1999.
doğrusu: makam

“...rākip olarak ortaya çıkan...”. Kanal A, Haber, 18.06.1999, 20.30.
doğrusu: rakip

“...vāhim bir durum...”. FLASH, Haber, 09.05.1999, 19.30.
doğrusu: vahim

“Lâiklik”. FLASH, Düzlem Ayna, 05.07.1999, 20.30.
doğrusu: lâiklik
Düzeltme işareti burada a’yı uzatmak için değil l’yi ince okutmak için kullanılır.

“Hālim Sarıoğlu”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 15.05.1999, 07.30.
doğrusu: Halim

“Fākir”. Kanal 7, Bu Ülke, 12.05.1999, 23.40.
doğrusu: fakir

“...bize nāsip olacak...”. HBB, Haber, 01.06.1999, 22.21.
doğrusu: nasip

“...aynı mekānizmadan...”. etv, Haber 14, 29.06.1999, 14.20.
doğrusu: mekanizmadan

“...Amasya’daki akrābālarını görmek için...”. HBB, Haber, 06.06.1999, 19.06.
doğrusu: akrabālarını

“Merhāle”. Kanal 7, Haber Saati, 12.05.1999, 21.00.
doğrusu: merhale

“...meydāna gelen...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 11.05.1999, 07.00.
doğrusu: meydana

“...kendi dışındāki partilere”. TRT 1, Gece Haberleri, 04.05.1999.
doğrusu: dışındaki

“...Arap dilinin alfābesini öğrenmeye başladı.”. TGRT, Dünya Dönüyor, 03.05.1999, 01.42.
doğrusu: alfabesini

“...fantāzi falan denen şeyler...”. HBB, 2’den 4’e, 12.06.1999, 01.13.
doğrusu: fantezi

“... ivedmlikle çıkarılması...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 11.05.1999, 07.00.
doğrusu: ivedilikle

“...Ankara’da yapılacak mîtingde...”. Kanal D, Haber 15.00, 14.07.1999, 15.02.
doğrusu: mitingde

“vîsal, hîkâye, îmāret”. Kanal A, Mülk Sultanları, 25.06.1999, 17.05.
doğrusu: visal, hikâye, imāret

“Lîse”. FLASH, Ana Haber, 02.07.1999, 19.30; Kanal A, Günebakan, 18.06.1999, 08.00.
doğrusu: lise

“Lîsans”. Kanal A, Haber, 19.06.1999, 12.30.
doğrusu: lisans

“Görüşme takvîmini açıkladı.”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 07.05.1999, 07.00.
doğrusu: takvimini

“Sakāl-ı şerif”. Flash.
doğrusu: sakalışerif

“Vākā-yı âdiye”. Kanal A, Madalyon, 29.06.1999, 22.20.
doğrusu: vak’ayıadiye

“Âdem-i merkeziyetçilik”. Kanal A, Günebakan, 30.06.1999, 09.00.
doğrusu: ademimerkeziyetçilik

Âdem ilk peygamberin adıdır. Kısa a ile söylenmesi gereken buradaki adem ise “yokluk” demektir.

“Resmî geçit töreni yapıldı.”. STV, Haber, 01.10.1999, 13.00.
doğrusu: resmigeçit

İlk hece olan res- vurgulu söylenmelidir. Buradaki resm “tören” demektir; dolayısıyla ayrıca tören denmesi yanlıştır. Resm-i geçit yerine geçit töreni demek daha uygun olur.

“...Tansu Çiller’in öncülüğündeki halkın ayak sesleri, talancıların güçlerini ve saltanātını yok edecek.”. btv, Haber, 17.4.1999, 12.05.
doğrusu: saltanatını

“Bu olay, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Demirel’in marifetlerinden sonra, tarihe ikinci yeğen vākāsı olarak geçiyor. btv, Haber, 17.4.1999, 10.50.
doğrusu: vak’ası

Bu cümledeki “vak’ası” kelimesinde uzun ünlü yoktur ve kelimenin hece yapısı “vak-a-sı” şeklindedir.

“Çok sayıda Pe Ka Kālının Bingöl kırsalına kaçtıkları, güvenlik güçlerinin ise Elazığ’da çevirme hareketi başlattıkları öğrenildi.”. btv, Haber, 25.4.1999, 17.11.
doğrusu: Pe Ka Kalının

“Çillerin Antalya mitingi, yine kartelin gazābına uğradı.”. btv, Haber, 06.04.1999, 10.00.
doğrusu: gazabına

“Birleşmiş Milletler yetkilileri, kapılarını açık tutan Türkiye’ye müteşekkîriz derken Türkiye’nin yardım için şu ana kadar herhangi bir talepte bulunmadığını da belirttiler.”. btv, Haber, 07.04.1999, 10.08.
doğrusu: müteşekkiriz

“Yakınında patlarsa elbmseden eser bulmak mümkün diğil.”. btv, Haber, 06.04.1999, 10.08.
doğrusu: elbiseden

“Doğan’ın yeni lākābı, “kara kartelin kara korsanı” oldu”. btv, Haber, 16.04.1999, 13.35.
doğrusu: lâkabı
Buradaki düzeltme işareti a’yı uzatmak için değil, l’yi ince okutmak içindir.

“Yani bu gördüğünüz dev cāmmnin altı, tamamen ahşap.”. btv, Anahtar, 26.04.1999, 01.46.
doğrusu: cāminin

“Vural Savaş, “Bunu sokaktaki çocuklar dāhi biliyor.” ifadesini kullandı.”. OLAY, Haber, 07.05.1999, 19.30.
doğrusu: dahi

“Bunu düşünmek dāhi istemiyoruz.”. STV, Spor, 08.10.1999, 18.03.
doğrusu: dahi

“...Güvenlik Konseyini āc mlen toplantıya çağırdı. Hilâl Radyo, Haber, 18.01.1999.
doğrusu: ācilen

“Ülkenin en fazla istikrar aradığı bir dönemde ivedmlikle yeni hükümet kurulmasına ihtiyacı bulunmaktadır.”
doğrusu: ivedilikle

“Dövmenin zarārı var mı, yok mu?”. OLAY, Bizim Sokak, 13.05.1999, 10.42.
doğrusu: zararı

“Zarar” kelimesinin bütün ünlüleri kısadır. Kelime ek alsa da almasa da son hece ünlüsü kısa telâffuz edilir.

“Asgarî otuz bin, azāmî üç milyon lira idi.”. OLAY, Alternatif Bakış, 15.05.1999, 22.00.
doğrusu: āzamî

Telâffuzunda en çok yanlış yapılan kelimelerden biri de “azamî” kelimesidir. Kelimenin birinci ve üçüncü ünlüsü uzun, ikinci ünlüsü ise kısadır.

“439 sayılı yasadāki yapılan değişikliğe kadar bu sisteme devam edildi. OLAY, Alternatif Bakış, 15.05.1999, 22.01.
doğrusu: yasadaki
Bu cümlede -ki ekine de gerek yoktur.

“Meydāna gelen...”. Kanal 7, Haber, 13.07.1999, 13.25.
doğrusu: meydana

“Güzel bir hātırānızı anlatın.”. SHOW, Film Gibi, 01.07.1999, 22.27.
doğrusu: hātıranızı

“Hatıra” kelimesinin sadece ilk ünlüsü uzundur. Son hece hecedeki ünlü uzatılmamalıdır.

“Dün gece İstanbul’da meydana gelen tren kazasında bir fāciā yaşandı.”. SHOW, Haber, 03.07.1999, 20.39.
doğrusu: fācia
“Facia” kelimesinin sadece ilk ünlüsü uzundur. Son hecedeki ünlü uzun söylenmemelidir.

“Daha skorer oyun sergileyen Bursa ekmbi ilk yarıyı 38-35 önde tamamladı.” OLAY, Spor Masası, 09.05.1999, 22.38.
doğrusu: ekibi

“kātil zanlısı”. Star, Haber, 25.05.1999, 20.12.
doğrusu: katil zanlısı

Katil kelimesinin ilk hecesi olan ka’nın kısa söylenmesi gerekir. Çünkü bu kelime mastardır ve “öldürme” anlamını verir. İlk hecesi uzun olan katil ise “öldüren” demektir.

“kātil zanlısı”. Star, Gece Hattı, 25.05.1999, 00.32.
doğrusu: katil

“Āşk cellâdından ne çıkar...”. STV, Magazin Aktüalite, 16.05.1999, 22.41.
doğrusu: aşk

“Kāmu çalışanları emeklilik yaşı ve maaş artışını protesto etmek...”. Kanal A, Günden Geceye, 09.07.1999, 00.11.
doğrusu: kamu

“Yimpaş Yozgat-Kayserispor’u sevgili hākem kardeşimin ikramlarıyla ...”. STV, Sporda Bugün, 29.05.1999, 22.02.
doğrusu: hakem

“Sıra ārzulanan iktidarı yakalama hamlesindedir.”. STV, Belgesel, 16.05.1999, 05.25.
doğrusu: arzu

“Otuz beş metrekāreden başlayan, en fazla altmış metrekāreye kadar çıkabilen konutlar...”. Meltem, İlk Haber, 09.10.1999, 08.39.
doğrusu: metrekare

“İlk şampiyonluk hātırāsı bu fotografta...”. STV, Yüzyılın Hikâyesi, 27.05.1999, 22.34.
doğrusu: hātırası

“Bembeyāz yapabilir.”. Star, Reklâm, 18.05.1999, 23.51.
doğrusu: bembeyaz

“... kalıplaşmış bir temā yoktur. Her grup kendine has temāsını kendisi oluşturur”. Kanal 6, Belgesel, 02. 07. 1999, 06.49.
doğrusu: tema

“Ben sanâtın her dalını seviyorum”. Kanal 6, Kadınca, 01. 07. 1999, 15.16.
doğrusu: sanatın

“Oysa ki son yıllardāki tıbbî alanda yapılan gelişmelerin sonunda...”. Kanal 6, Kadınca, 03. 07. 1999, 14.39.
doğrusu: yıllardaki
Bu cümlede -ki ekine ihtiyaç yoktur.

“İşte Türk Millî takımı ammgoluğuna aday bir turist”. Kanal 6, Şakadan Şakaya, 01. 07. 1999, 18.32.
doğrusu: amigoluğuna

“Hatta Yunan Dış İşleri Bakanı geldi, Türkiye’de bir üniversitemizin açılışında çok önemli şeyler söylemese dāhi iyi niyetini belli etti”. NTV, Ekonomi, 08.10.1999, 17.39.
doğrusu: dahi

“Demokrasi benim maddî manevî, dünyevî, uhrevî, fizikî, metāfizikî ihtiyaçlarımı da karşılayıcı mahiyette olursa şayet, çok önemli bir mesafe alınmış olacak”. STV, Haber, 17. 10. 1999, 19.30.
doğrusu: metafizik

“Bu meseleyi yeni toplumsal gerilimleri, lâyık, antilâyık çatışmasını beslemeden bitirmek önem arz etmektedir”. STV, Haber, 05. 10. 1999, 19.12.
doğrusu: lâik, antilâik

“...yüksek l msans programı...”.
doğrusu: lisans

“Fransız ist mnat mahkemesindeki...”. TV 9, Aktüel Haber, 03.06.1999, 21.16.
doğrusu: istinat

“Hükûmetin acemm olduğunu...”. CNN TÜRK, Ekonomi, 15.10.1999, 09.46.
doğrusu: acemi

“... Mecl msin tatile girmesinin...”. TV 9, Ekonomi Haberleri, 04.06.1999, 10.20.
doğrusu: Meclisin

“...savaş uçakları resmî geçit töreni yaparak...”. TV 9, Aktüel Haber, 12.06.1999, 15.08.
doğrusu: resmigeçit

“deşārj”. TGRT, Haber, 11.07.1999, 19.38.
doğrusu: deşarj

“m mting”. TGRT, Haber, 02.07.1999, 00.10.
doğrusu: miting

“dāhi”. Kanal 6, Haber, 20.05.1999, 12.03.
" Kanal 6, Önce Sağlık, 26.05.1999, 14.33.
" tv 8, E. Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.
" TGRT, Haber, 10.07.1999, 19.33.
" Kanal D, Haber, 03.10.1999, 20.33.
" Arifan Radyo, Arifan’dan Sohbetler, 06.05.1999.
" Arifan Radyo, Seher Vakti, 11.05.1999.
" Arifan Radyo, Seher Vakti, 14.05.1999.
doğrusu : dahi

“hākem / laik”. btv, 26.07.1999, 15.04.
doğrusu: hakem, lâik

“saltānatı”. btv, Süleymaniye, 29.06.1999, 13.10.
doğrusu: saltanatı

“demokrāsi”. Kanal 6, Haber, 26.05.1999, 15.04.
“ . Kanal 6, Açık Oturum, 26.05.1999, 22.08.
doğrusu: demokrasi

“ak mbet”. Arifan Radyo, Hakikat Deryası, 02.05.1999, 16.30-18.00.
doğrusu: ākıbet (a uzun okunmalı.)

“meydāna”. Arifan Radyo, 04.05.1999, 08.00-9.30.
doğrusu: meydana

“ācāyip”. Arifan Radyo, Arifan’dan Sohbetler, 07.05.1999.
doğrusu: acāyip

“maksādı”. Arifan Radyo, Yürek İklimi, 14.05.1999, 12.30-14.00.
doğrusu: maksadı

“rākibi”. TRT 1, Haftanın Olayları, 02.10.1999, 09.47.
doğrusu: rakmbi

“Elâzığlı Hüseyin lākābıyla bilinen Kılıç’ın çiftlik arazisini bir önce satın aldığı belirlendi.”. NTV, Haber, 16.10.1999, 20.19.
doğrusu: lâkabıyla
Kelimenin hiçbir ünlüsü uzun söylenmez.

“Avrupa Birliği lmderler zirvesinde Yunanistan’ın görüş bildirmemesi üzerine Türkiye ile ilgili bildiri yayınlanamadı.”. NTV, Haber, 16.10.1999, 09.59.
doğrusu: liderler

“Ancak lmderler zirvesinde İMF’nin 2 Temmuz’da bıraktığı metne uygun olarak bir bütçe mutabakatı sağlandı.”. NTV, Güne Bakış, 15.10.1999.
doğrusu: liderler

“Şayet play-off müsabakası oynarsak hangi rakibin düşeceği önemlidir.”. NTV, Söyleşi, 15.10.1999.
doğrusu: rakmbin

“Ser m numarası silinmiş silâhlar bulundurmak”. NTV, Haber, 15.10.1999.
doğrusu: seri

“Pazar günkü nüshāsında”. Kanal 7, Haber Saati, 06.10.1999, 21.36.
doğrusu: nüshasında

“Suriye mākāmları Hafız Esat’ın hiçbir sağlık problemi olmadığını belirterek...”. NTV, Güne Bakış, 02.06.1999, 08.15.
doğrusu: makamları

“Kab mnenin kendi içinden ‘Bu bütçe İMF bütçesidir’ şeklinde eleştiriler var.”. NTV, 24 Saat, 15.10.1999, 23.03.
doğrusu: Kabinenin

“Ermenm asıllı bir Amerikan vatandaşı bugün Amerika’da mahkemeye sevkedildi.”. NTV, 24 Saat, 15.10.1999, 23.33.
doğrusu: Ermeni

Görüldüğü üzere vahim, makam, rakip, fakir, nasip gibi Arapçadan alınmış kelimelerin ilk heceleriyle; merhale, meydana (gelmek) gibi Arapça alıntıların ikinci hecelerinde yanlış uzatmalara sık rastlanmaktadır. Özellikle meydāna gelmek söyleyişi son zamanlarda çok yaygınlaşmıştır. Batı dillerinden alınan lâiklik ve alfabe kelimelerinin lâ- ve -fa- hecelerindeki uzunluk da sık görülen yanlışlardandır. i ile biten kelimelerde i’nin uzatılması da son zamanlarda sunucular vasıtasıyla yaygınlaşmaya başlamıştır: zencî, Ermenî, mermî, ivedî, verî, benzerî... Arapçadan alınmış olan nispet i’sinin uzatılması normaldir: askerî, hukūkî, millî... Ancak zenci, Ermeni kelimelerindeki i kısalmıştır; mermi, ivedi, veri, benzeri kelimelerindeyse nispet i’si yoktur. Üstelik son üç kelime Türkçe kökenlidir.

Miting, brifing, spiker, lider kelimeleri Türkçeye kısa olarak girdiği hâlde spikerler tarafından uzatılmakta ve bu uzunluk gittikçe yaygınlaşmaktadır.


2. 2. Uzun iken kısa söylenen heceler

Başka dillerden alınma kelimelerde bulunan uzunluklar Türkçede bazen kısaltılmış, bazen uzun olarak korunmuştur. Bu tür kelimelerde ölçünlü (standart) Türkçenin tasarrufu esastır. Alındığı dilde uzun diye Türkçenin kısalttığı ünlüler uzun söylenemeyeceği gibi, “Türkçede uzun ünlü yoktur.” gerekçesiyle de uzunluklar kısaltılamaz. Ölçünlü dilde uzun olduğu hâlde bilgisizlikten, dikkatsizlikten veya ağız özelliklerinden kaynaklanan yanlış kısaltmalar aşağıda gösterilmiştir. Kelimelerin “doğrusu” gösterilirken kullanılan düzeltme işaretlerinin imlâda da var olduğu sanılmamalıdır. Sadece telâffuzdaki uzunluğu belirtmek üzere i ve a üzerine düzeltme işareti (^) konulmuştur. Diğer uzunluklar ise çizgiyle belirtilmiştir.

“zalim”. Kanal A, A Vitamini, 20.06.1999.
doğrusu: zālim

“İptal edilmesi gerekecek.”. Kanal 7, Haber, 13.05.1999, 18.30.
doğrusu: İptāl∪edilmesi

İptal’den sonra etmek, edilmek, olunmak fiilleri gelirse hece uzatılır ve sonraki kelimeye ulanır. İptal ünlüyle başlayan bir ek alırsa a yine uzun söylenir: iptāli, iptāle... Kelimeden sonra ünlü gelmez ve hece kapalı kalırsa -tal hecesi kısa söylenir.

“hata”. Kanal 7, Dünyadan Yansımalar, 01.05.1999, 20.00.
doğrusu: hatā
“Yanılma” anlamındaki bu kelimenin ikinci hecesi uzundur.

“iftira etmek”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 01.05.1999, 08.00.
doğrusu: iftirā

“Halit Narin”. FLASH, Gün İçi Haber, 13.07.1999, 13.00.
doğrusu: Hālit.

“Halihazır”. Kanal A, Yorumlar ve Yankılar, 30.06.1999, 22.15.
doğrusu: Hālihazır

“Çidem”. FLASH, Gün Ortası Haber, 14.07.1999, 13.00.
doğrusu: ç mdem. Yazılışı: Çiğdem


“Sabah gazetesinin yüksek rakımlı tepeleri seven yazarı Yavuz Donat, yazısında DYP’nin bittiğini belirterek seçimlerde büyük oy kaybına uğrayacağını ima etmişti.”. btv, Güncel, 02.04.1999, 00.54.
doğrusu: rākımlı

“Patroitler bu sabahtan itibāren yerleştirilmeye başlandı.”. Hilâl Radyo, Haber, 21.01.1999.
doğrusu: mtibāren

“O, Türk edebiyatına kazandırdığı eserlerle nice renkler katmıştır okuyucularına.”. OLAY, Portreler, 10.05.1999, 09.22.
doğrusu: edebiyātına

Edebiyat kelimesinin son ünlüsü, alındığı dilde uzundur; Türkçede ise kısalmıştır. Ancak bu tür kelimelerin çoğunda hece açık olduğu zaman uzunluk korunmuştur. Dolayısıyla edebiyatı, edebiyata, edebiyatına gibi hecenin açık olduğu durumlarda -ya- uzun söylenmelidir.

“Veliler bir baskı olarak nitelendirdikleri bu uygulamaya artık bir son verilmesini istediler.”. OLAY, Haber, 07.05.1999, 20.13.
doğrusu: vel mler

“Veli” kelimesinin son ünlüsü uzun söylenmelidir. Özel isim olarak kullanılışında kısa söyleyiş yerleşmiştir.

“Dünyanın pek çok tarihi ve turistik yerini dolaşmış.”. OLAY, Portreler, 11.05.1999, 09.22.
doğrusu: tārihî
“Tarihî” kelimesinin sonundaki ünlü, nisbet î’sidir ve uzun söylenir.

“Evet, görevler baki değildir, dediniz...”. TGRT, Başbaşa, 03.10.1999, 10.13.
doğrusu: bākî

“Akif’in deyişiyle şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda.”. STV, Kervan, 15.05.1999, 16.45.
doğrusu: Ākif

“Sakin bir atış, fakat başarılı değil.” STV, Spor, 15.05.1999, 18.49.
doğrusu: sākin

“Ne de olsa yanımda sportmen bir vali var.”. TGRT, Başbaşa, 03.10.1999, 10.09.
doğrusu: vāli

“Gönül Kervanı sizlerin arzularına amadedir.”. Kanal A, Gönül Kervanı, 01.07.1999.
doğrusu: āmādedir

“Leyla’dan Mecnun’dan beteriz ...”. STV, Klip Saati, 16.05.1999, 06.28.
doğrusu: Leylâ
Leylâ sözünde lâ hecesi hem uzun hem de ince telâffuz edilmelidir.

“Annemin de selamı, sevgisi var”. Kanal 6, Yarışma, 15. 07. 1999, 12.31.
doğrusu: selâmı

“... bir taraftan da tatilyanın ışıl ışıl dünyasıyla tanışmanın mutluluğunu yaşıyor”. Kanal 6, Haber, 04. 07. 1999, 00.09.
doğrusu: tātilyanın

“İslâmın etrafındaki bir yumuşak İslâm oluşturmak fikri...”. Kanal 6, Strateji, 02. 07. 1999, 00.08.
doğrusu: İslâmın
Hece açık olduğu zaman -lâ- uzun, hece kapalı iken (-lâm-) kısadır.

“Fazilet Partisi Başkanı Recaî Kutan, hükümete çağrıda bulunarak”. Kanal 6, Haber, 02. 07. 1999, 12.57.
doğrusu: hükûmete

“Hükümet emeklilik yaşını bugün yapılacak...”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 16.53.
doğrusu: hükûmet

“Seçimden ikinci parti olarak çıkan Özgürlükçüler Partisi hükümette yer alabileceğini belirtiyor”. NTV, Dünyada Bugün, 04.10.1999, 18.37.
doğrusu: hükûmette

“Ayrıca Japon hükümetinin, hükümetimize deprem sonrası yeniden yapılanma amacına yönelik olarak 200 milyon dolarlık bir kredi açmaya karar verdiğini duyurdu”. NTV, Güne Başlarken, 05.10.1999, 07.14.
doğrusu: hükûmetinin, hükûmetimize

“Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı, Başbakan Yardımcısı Cumhur Ersümer...”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.09.
doğrusu: Tabiî

“Yani bayağ sukutuhayale uğrattık uluslar arası kuruluşları”. NTV, Ekodiyalog, 08.10.1999, 21.20.
doğrusu: sukūtuhayāle

“Şimdi hukuk mensupları cüzdanları ile vicdanları arasında iyice sıkışmış durumdadırlar. Yani bu sıkıntı içerisinde olan bir bürokratın bu kadar bir fedakarlık göstererek neredeyse 3 milyara varan bir masrafı cebinden yapabilmiş olmasını da doğrusu hayretle karşıladığımızı ifade etmek istiyorum”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.30.
doğrusu: fedākârlık

“Sayın seyirciler, hükümet ortaklarının Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilen af yasası konusunda sil baştan yapıcağı belirtiliyor”. NTV, Haber, 05.10.1999, 14.59.
doğrusu: hükûmet

“Vural Savaş, kitap hâline getirerek 3000 adet bastırdığı Fazilet Partisini kapatma istemiyle açılan davanın esasına ilişkin görüşünü Anayasa Mahkemesine gönderdi”. STV, Haber, 06. 10. 1999, 19.03.
doğrusu: esāsına

“...sanık Abdullah Öcalan’ın kimlik tespitini yaptı.”. TV 9, Gündem, 01.06.1999, 20.07.
doğrusu: tesp mtini

“...hayatlarının baharında boğularak can verdiler.”. TV 9, Aktüel Haber, 13.06.1999, 15.09.
doğrusu: bahārında

“...süt ürünlerinde kimyasal maddeler yüzünden...”. TV 9, Aktüel Haber, 10.06.1999, 21.27.
doğrusu: kimyāsal

“...Bakanlığına itiraz edeceklerini söyledi.”. CNN TÜRK, Haber, 18.10.1999, 05.01.
doğrusu: mtiraz

“...gelir Aşçı Halit’in karşısına...”.
“...dolmuşçusu olur Aşçı Halit.”. CNN TÜRK, Ekonomi, 17.10.1999, 20.19.
doğrusu: Hālit

“dünya”. TGRT, Sibel-Selami Şov, 10.07.1999, 22.00.
“ . TGRT, Başbaşa, 15.07.1999.
doğrusu: dünyā

“asla”. TGRT, Sibel-Selami Şov, 10.07.1999, 20.59.
doğrusu: aslā

“izah”. TGRT, Dr. Babuna Sağlık, 03.07.1999, 09.19.
doğrusu: mzah

“Hacettepe”. TGRT, Haber, 13.07.1999, 12.13.
doğrusu: Hācettepe

“memur”. TGRT, Başbaşa, 11.07.1999, 08.12.
doğrusu: mēmur

“devamı”. TGRT, İzzet-i İkram, 11.07.1999, 20.56.
doğrusu: devāmı

“asayiş”. TGRT, Haber, 02.07.1999, 19.09.
doğrusu: āsāyiş

“Selanik”. Kanal 6, Haber, 30.05.1999,
doğrusu: Selânik (a uzun, l ince)

“adalet”. Kanal 6, Haber, 29.05.1999, 13.05.
doğrusu: adālet

“emanetçi”. Kanal 6, Haberler / Spor, 24.05.1999, 16.50.
doğrusu: emānetçi

“bedava”. Kanal 6, Haber, 28.05.1999, 20.37.
doğrusu: bedāva

“ela göz”. Arifan Radyo, Seher Vakti, 04.05.1999, 08.00- 09.30.
doğrusu: elā (a uzun, l ince)

“manası”. Arifan Radyo, Yürek İklimi, 14.05.1999, 12.30- 14.00.
doğrusu: mānāsı

“askeri hakimin...”. atv, Gün Ortası, 26.05.1999, 13.05.
doğrusu: askerî hākimin

“Navaz Şerif Taliban’ı çökertmek istiyordu.”. NTV, Güne Bakış, 15.10.1999, 07.05.
doğrusu: Tāliban’ı

“Hukukçular, Öcalan davasında idam kararı çıkması halinde bu tezkerelerin ne olacağını tartışıyorlar.”. NTV, Güne Başlarken, 02.06.1999, 08.22.
doğrusu: dāvāsında, hâlinde

“Nafiz Ülgen bir başka aday”. Kanal 7, 22.05.1999, 10.59.
doğrusu: Nāfiz

“...zirveye...Özbekistan, Tacikistan ve Kıbrıs Cumhuriyetinden temsilciler katıldı.”. TGRT, Haber, 05.10.1999, 18.01.
doğrusu: Tācikistan

“Alkollü araç kullanan sürücülere verilecek cezalar da ağırlaştırılıyor.”. NTV, Haber, 16.10.1999, 19.02.
doğrusu: cezālar

“...life style programlarıyla kültür ve sanat dünyasının gündemi, hayatın renkli yanları, yaşam kalitesi.”. NTV, Tanıtım Programı, 15.10.1999, 18.54.
doğrusu: hayātın

2. 3. İnce söylenmesi gerekirken kalın söylenen sesler

Alfabemizde sadece bir k harfi bulunur. Ancak söyleyişte birbirinden farklı iki k vardır. Biri ağzın ön kısmında, diğeri ağzın arka kısmında oluşur. Birincisine ince, ikincisine kalın k denir. Türkçe kökenli kelimelerde ince k ile kalın ünlüler aynı hecede bulunamaz. Kalın k ise ince ünlülerle aynı hecede olamaz. Ancak alıntı kelimelerden bu kurala uymayanlar vardır. Söz gelişi hikâye kelimesinde a kalın olduğu hâlde k ince söylenir. Aşağıdaki örneklerde ince okunması gereken k’ler kalın okunmuştur.

“istihkam”. HBB, Haber, 01.06.1999, 22.16.
doğrusu: istihkâm

“Hakkari”. HBB, Ankara’da Gündem, 09.06.1999, 09.40.
doğrusu: Hakkâri

“Eşkalleri belirlenen...”.
doğrusu: Eşkâlleri

“Daha önce eşkali belirlenen ve yakalanmasına çalışılan...”. OLAY, Haber, 15.05.1999, 12.34.
doğrusu: eşkâli
Kelime, şekil’den türemiştir; dolayısıyla k ünsüzü incedir.

“Bu sürede de Hüsamettin Özkan vekalet etti.” SHOW, Haber, 13.07.1999, 10.11.
doğrusu: vekâlet

Nasıl vekil kelimesindeki k ünsüzünü ince söylüyorsak, aynı kelimeden türemiş vekâlet kelimesini de ince söylemek zorundayız.

“Efendim bizim Kazım da bu anlaşma sırasında oradaydı.”. Kanal A, Yarışmaca, 02.07.1999, 19.46.
doğrusu: Kâzım

“Yugoslavya’ya yönelik Nato harekatı sürüyor.”. STV, Haber, 18.05.1999, 10.08.
doğrusu: harekâtı

“Malikane hâlâ ...”. ctv, Dizi, 11.06.1999, 12.30.
doğrusu: Malikâne

“vekaletname”. btv, Haber, 26.07.1999, 15.08.
doğrusu: vekâletname

“...en karlı parti...”. Kanal 6, Haber, 23.05.1999, 18.17.
doğrusu: kârlı

“katip”. atv, Haber 17, 25.05.1999, 17.01.
doğrusu: kâtip

“Metruk bir garajda karton kutulara yerleştirilmiş çok sayıda makinalı silâh ve patlayıcı bulunuyor.”. NTV, Haber, 15.10.1999, 20.16.
doğrusu: Metrûk

* * *

Alfabemizde sadece bir l harfi bulunur. Ancak söyleyişte ince ve kalın olmak üzere iki l vardır. Yayla, Ayla, boylamak, soylu, taylı gibi Türkçe kökenli kelimelerde, kalın ünlülerle ince l aynı hecede bulunabilir. Bunun sebebi l’den önceki y sesidir. Bu durum dışında Türkçe kökenli kelimelerde kalın ünlülerle ince l aynı hecede bulunmaz. Alıntılarda ise durum farklıdır. Söz gelişi alkol kelimesinde a ve o kalın olduğu hâlde l’ler incedir. Aşağıdaki örneklerde l, ince söylenmesi gerekirken kalın söylenmiştir.

“...gerillalar...”. TV 9, Dünya Dönüyor, 13.06.1999, 15.35.
doğrusu: gerillâ

“...milletvekillerinin laiklik karşıtı olduğu...”. TV 9, Aktüel Haber, 04.06.1999, 10.33.
doğrusu: lâiklik

“...doğum kontrolu eğitim programı...”. TV 9, Aktüel Haber, 14.06.1999, 21.50.
doğrusu: kontrolü

“...şimdi enerji santrallarıyla anılıyor.”. TV 9, Aktüel Haber, 14.06.1999, 21.41.
doğrusu: santralleriyle

“...lavlı saldırı... önlendi.”. TV 9, Aktüel Haber, 04.06.1999, 21.26.
doğrusu: lâvlı

“...tutanaklarla bir klasörü Anayasa Mahkemesine gönderdi.”. TV 9, Aktüel Haber, 04.06.1999, 10.33.
doğrusu: klâsörü

“alarma geçen...”. TGRT, Haber, 13.07.1999, 12.13.
doğrusu: alârma

“gladyator”. atv, Belgesel, 17.05.1999, 02.31.
doğrusu: glâdyatör

“Aldığı malı...gayrimenkulu beyan ediyor.” SHOW, Ceviz Kabuğu, 10.07.1999, 02.51.
doğrusu: gayrimenkulü

“İşte bunun telafisi yok...”. STV, Yarışma Zamanı, 19.05.1999, 17.449.
doğrusu: telâfisi

“Kalkınma üretim ekonomisiyle olur. Halbuki Türkiye’de şu anda gerçek anlamda uygulanan rant ekonomisidir”. Kanal 6, Haber, 02. 07. 1999, 13.16.
doğrusu: hâlbuki (l ince)

2. 4. Kalın söylenmesi gerekirken ince söylenen sesler

Alfabemizdeki k, g, l seslerinin söyleyişte kalın ve ince olmak üzere ikişer karşılıkları vardır. Figan, ikamet, rekabet, zülfikar, ıslah gibi kelimelerde bulunan g ve k’ler kalın söylenmelidir. Aşağıda bu tür kelimelerde yapılan yanlışlıklar gösterilmiştir.

“...figânlar başlıyor.”. TGRT, Haber, 06.05.1999, 07.06.
doğrusu: figanlar

“...birinci kat ikâmetgâh, müze olarak kullanılıyor.”. btv, Belgesel, 25.04.1999, 23.50.
doğrusu: ikāmetgâh (ka- kalın, -gâh ince)

“Milletvekili Oya Akgönenç’in oğlunun 9 aylık ikâmet izni aldığı, ancak bu iznin bir ay önce bittiği belirtildi”. Kanal D, Çalar Saat, 28.05.1999, 08.30.
doğrusu: ikāmet

“Sentez Restoranda işletmeci Zülfikâr Yüksel Beyle beraberiz.”. OLAY, Çeşni, 01.05.1999, 12.51.
doğrusu: Zülfikar

“Artık bu sistemi mutlak surette gözden geçirip islâh etmenin gerekliliğini ortaya koymuştur”. STV, Haber, 06. 10. 1999, 19.15.
doğrusu: ıslah

“Kazananlar sevinçten uçtu belki, ama milyonlarca kişi de kazanamayınca sükûtuhayale uğradı.”. Hilâl Radyo, Haber, 03.01.1999.
doğrusu: sukutuhayale

“...harikülâde”. ctv, Dizi, 01.06.1999, 14.27.
doğrusu: hārikulâde

“menkibe”. btv, Süleymaniye, 12.06.1999.
doğrusu: menkıbe

“ikāmetgâh”. atv, Haber 16, 21.05.1999, 16.02.
doğrusu: ikametgâh

“rekâbet”. TRT 1, Talk Show, 03.10.1999, 00.38.
doğrusu: rekabet

“Ekônomiden sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal, ...yanlış anlaşıldığını söyledi.”. NTV, Haber, 17.10.1999, 07.01.
doğrusu: Ekonomiden

“Şayet play-off müsabakası oynarsak hangi rakibin düşeceği önemlidir.”. NTV, Söyleşi, 15.10.1999, 19.00.
doğrusu: rakip kelimesinde k sesi kalın telâffuz edilmelidir.

2. 5. Ses düşmeleri

Doğru ve güzel konuşmanın bir şartı da kelimelerin hakkını vermektir. Birçok kimse belli ek ve kelimelerde bazı sesleri düşürmeyi alışkanlık hâline getirmiştir. Eğitimsizlik dışında ses düşürmenin başlıca sebepleri çabuk konuşmak ve yanlış telâffuzları örnek almaktır. Aslında birkaç hafta sürecek bir dikkat, bu kötü alışkanlıktan kurtulmak için kâfidir.

En çok rastlanan ses düşmesi olayı, şimdiki zaman ekindeki r sesinin düşmesidir. Birinci ve ikinci şahıslarda r’nin düşmesi daha fazla kulak tırmalayıcıdır. Ancak üçüncü şahıslarda da r’yi düşürmemek gerekir. Aşağıda çeşitli programlardan alınmış örneklerde r’nin düşürülmüş olduğu görülmektedir.

“seviyom, geliyom, biliyosun, gülüyosun”. TGRT, Kezban’ın Günlüğü, 07.05.1999, 15.35.

“... yarın gidiyosun”. HBB, Reklâm, 11.06.1999, 23.00.

“...dakikada bilmem kaç kelime söylüyosun”. TGRT, Eğlence, 02.05.1999, 12.43.

“Alo Remzi Dilan, beni duyabiliyo musun?”. HBB, Haber, 11.06.1999, 16.06.

“Bu paralar alınıyor; ama karşılığında hiçbir makbuz verilmiyo.”. HBB, Tüketici Dosyası, 03.06.1999, 17.28.

“...bu şekilde tavuklarınız katloluyo, siz onu bin liradan satamıyosunuz.”. TGRT, Haber 24, 12.05.1999, 00.22.

“...kaçınılmaz olduğunu düşünüyoz.”. FLASH, Haber, 12.06.1999, 19.30.

“...istemiyorum diyo.” TGRT, Kezban’ın Günlüğü, 05.05.1999, 15.59.

“...tedbirler alınıyo...komisyonlar kuruluyo...merak ediliyo...yasaları bekliyo...”. etv, Gün Başlıyor, 22.05.1999, 09.51.

“...ediniliyo...bildiriliyo...gidiyo...”.Kanal D, Zaga, 11.07.1997, 00.03.

“...biliyo musunuz...biliyosunuz”. STV, Gün Ortasında, 04.10.1999, 14.37.

“...sunuyolar...bozuyolar...”HBB, 4 Mevsim, 04.06.1999, 11.08.

“...biz o şarkıları zaten biliyomuşuz.”. TGRT, Kezban’ın Günlüğü, 05.09.1999, 15.34.

“...altmış beş milyon için çıkıyosanız...”. Kanal D, D’Lüx’ler, 16.07.1997, 02.05.

“Daha ne istiyonuz?”. SHOW, Klip 99, 15.07.1999, 10.46.

“Ne diyon bee!”. Kanal A, Gamsızlar, 05.07.1999, 12.54.

“Anne tavuğun yavrularını görebilöor musun?”. ctv, Dizi, 13.06.1999, 09.04.

“Bu hayvanın ne olduğunu bilöor muydunuz?”. ctv, Dizi, 13.06.1999, 09.04.

“...yararlana bilör müsün?”. ctv, Film, 09.06.1999, 21.25, 21.47, 21.49.

“... veriyon”. Star, Kaygısızlar, 25.05.1999, 15.10.

“... ediyo”. Star, Defne ile Geveze, 25.05.1999, 11.40.

“... duymuyo mu?...sayıyo.”. Star, Defne ile Geveze, 26.05.1999, 12.07.

“.... bakıyo”. Star, Defne ile Geveze, 25.05.1999, 12.44.

“Böyle bir bomba var mı? ... evliyayım diyom inanmıyo...”. Kanal A, Müzikalite, 01.07.1999, 19.34.

“Bir dönem şaşaalı, çok hoş, çok güzel günler geçiriliyo, sonra o sanatçı unutuluyo.”. STV, Perihan Savaş Bizimle, 20.05.1999, 13.58.

“... Türkiye’yi duvara toslatıyolar”. Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 16.56.

“62, 63 yaşa getirelim diyolar”. Kanal 6, Haber, 03. 07. 1999, 16.56.

“Postu deldirmemek için çok uğraşıyo, kaçıyo”. NTV, Karalama Defteri, 04.10.1999, 03.35.

“Yaşam seviyesini belirli noktada tutmak istiyo”. NTV, Yolcu, 06.10.1999, 22.56.

“Bazı tatsızlıklar yaşandığına dair haberler geliyodu”. STV, Haber, 15. 10. 1999.

“... oluyo”. tv 8, Kültürel Gündem, 30.06.1999, 21.00.

“... yiyo yiyo”. tv 8, Son Moda, 19.06.1999, 10.00.

“... beğeniyo musun?”. tv 8, Son Moda, 19.06.1999, 10.00.

“... alıyosunuz”. tv 8, Erkan Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.

“... oluveriyo”. tv 8, Erkan Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999, 08.30.

“... biliyosunuz”. tv 8, Bizden Biri, 28.06.1999, 21.00.

“Bu desteği bekliyo muydunuz?”. atv, Haber, 20.05.1999, 19.19.

* * *

Gelecek zaman ekinde de seslerin düşürülmesine sık rastlanır. Burada kastedilen, birinci şahıslardaki ğ’nin düşürülmesi değildir. Bilindiği üzere iki ünlü arasındaki ğ zaten telâffuz edilmez; sadece ünlülerden birinde uzamaya yol açar. Gelecek zaman ekinin ilk ünlüsü konuşma sırasında daralmaya da uğradığından birinci şahıslar şu şekilde söylenir: alıcām, görücēz. Fiil ünlüyle biterse ekin ilk ünlüsü söyleyiş sırasında düşürülür: başlıycām, almıycāz. Ancak fiil ünsüzle bittiği hâlde ekin ilk ünlüsünü düşürmek hatalıdır. Aşağıda buna ait örnekler sıralanmıştır.

Ünlüyle biten fiillerde ekin ilk ünlüsünün düşmesi normaldir: gitmiycēz. Ancak y’nin de düşürülmesi yanlıştır.

“...sorcam, çalışcam...”. Kanal D, Aileler Yarışıyor, 13.07.1999, 18.16.

“...sana da bir hediye vercem”. HBB, Pop-Genç, 05.06.1999, 14.27.

“...sonra bunu ilâve etçez”. TGRT, Kezban’ın Günlüğü, 05.061999, 15.45.

“Ne yapcaz?”. TGRT, Kezban’ın Günlüğü, 05.05.1999, 15.59.

“Tekrar gelicem, hiç gitmicez.” HBB, 4 Mevsim, 11.06.1999, 12.21.

Yukarıdaki örneklerde ekin ikinci hecesi (-cem, -cez) kısa söylenmiştir; bu da yanlıştır.

“Gidicez işte konsere.”. SHOW, Klip 99, 15.07.1999, 10.28.

“Aktarmağa devam etcez.”. SHOW, Haber, 02.05.1999, 20.40.

“Nasıl çözceksiniz?”. Ey, Politikanın Nabzı, 18.05.1999, 21.50.

“Otel denen bir şey var herhâlde. sokaklarda yatcek değilim.”. TGRT, Eltiler, 04.10.1999, 18.12.

“Daha ne kadar surat yapacan.”. ctv, Dizi, 08.06.1999, 23.33.

“Ne konuşcak ki, hem başka arkadaşlar da buldular.”. STV, Tehlike Kapımızda, 16.05.1999, 04.55.

“... olcak”. Star, Gece Hattı, 29.05.1999, 00.29.

“7 Temmuz’da başlıcak olan 6. Uluslar Arası Caz Festivali”. Kanal 6, Sanat Saati, 03. 07. 1999, 15.45.

“Çilek tutkunlarına sorun, size söylicekler”. Kanal 6, Reklâm, 01. 07. 1999, 19.33.

“... Karadeniz bölgesi parçalı bulutlu, diğer bölgelerimiz az bulutlu ve açık olıcak, sıcaklıklarda önemli bir değişiklik olmıcak”. Kanal 6, Hava, 01. 07. 1999, 13.13.

“Elimden ne geliyosa yapçam”. Kanal 6, Pazar Keyfi, 04. 07. 1999, 18.02.

“Fransa karşısında elde edeceğimiz bir galibiyet bize kılçıksız ilk dört sağlıcak”. Kanal 6, Spor Merkezi, 01. 07. 1999, 13.15.

“Bugün bebek eşyalarını deniceksin”. NTV, Yarının Dünyası, 01.10.1999, 06.51.

“Enerji bütçelerini yöneticiler, karar alıcılar yapar iken düzenler iken enerji girdisinin yükselen trendinin ... yükselceğinden emin olsunlar”. NTV, Ekonomi, 08.10.1999, 17.52.

“Bu geceden görüntüler izliceez şimdi”. NTV, Gece Gündüz, 07.10.1999, 00.15.

“Akşam Erdoğan Akin Hocamın aktardığı bir anekdotu aktarmadan edemicem”. NTV, Ekonomi, 08.10.1999, 17.44.

“Saat on dokuzda başlıcak olan karşılaşmanın hakemi Metin Tokat”. STV, Haber, 15. 10. 1999.

* * *

Emrin birinci şahsında (-ayım / -eyim ekinde) da bazı daralmalar ve düşmeler olur: alıyım, geliyim, göriyim, başlıyım, görmiyim gibi. Görüldüğü gibi ünsüzle biten fiillerde ekin ilk ünlüsü daralıp ı, i şekline dönmektedir. Ünlüyle biten fiillerde ise fiilin sonundaki ünlü de daralmakta (ı, i olmakta); ayrıca fiille ek arasına giren y ve y’den sonraki ünlü düşmektedir. Ancak eke ait y’yi de düşürmek yanlıştır.

“Şöyle sölüm.”. TGRT, Eğlence, 04.05.1999, 21.29.

“Anne bi çay daha koyum mu?”. TGRT, Eltiler, 04.10.1999, 18.27.

“Meselâ ne bilim”. Star, Defne ve Geveze, 17.05.1999,, 12.04.

* * *

Değil kelimesindeki l sesini düşürmek de hatalıdır. Kelimedeki ğ’nin okunmaması ve i ünlüsünün uzatılması ise normaldir: dml. Aşağıda l’nin düşürüldüğü yanlış örnekler sıralanmıştır.

“...yahu kardeşim, ayıp oluyo di mi biraz.”. TGRT, Kezban’ın Günlüğü, 12.05.1999, 16.14.

“...di mi yani?”. TGRT, Kezban’ın Günlüğü, 06.05.1999, 15.44.

“...ondan önce bir şey yapmadık di mi?”. HBB, Plâtform, 06.06.1999, 11.43.

“Tuzla Piyade Okulunu bitiriyorsunuz dii mi efendim?”. OLAY, Sevgili Öğretmenim, 12.05.1999, 23.07.

“Biz o zaman bir hayli gençtik diyi mi hocam?”. OLAY, Sevgili Öğretmenim, 12.05.1999, 23.31.

“Duyduğum en güzel ses, diğ mi?”. STV, Çocuk Kalbi, 16.05.1999, 07.32.

“Büyüklerimizi üzmek istemeyiz, öyle diğ mi?”. STV, Tehlike Kapımızda, 16.05.1999, 05.06.

“Evet, ee.. bugün seçimler var, diğ mi?”. STV, Sinema-Kasabanın Kahramanı, 15.05.1999, 07.19.

“Dün çekmiştik diğ mi sizin mektubunuzu?”. STV, Sabah Esintileri, 27.05.1999, 10.55.

“Hiç şey değil, diğ mi?”. Kanal A, Yarışmaca, 04.07.1999, 19.03.

“... di mi?”. Star, Dizi-Kızlar Yurdu, 27.05.1999, 03.03.

“Açıyım di mi ben.”. Star, Dizi Film, 19.05.1999, 03.50.

“... di mi”. Star, Dizi Film, 19.05.1999, 03.50.

“İmefe (IMF) heyeti bugün gidiyor di mi Funda.”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999,08.42.

* * *

Son zamanlarda yaygınlaşan hatalardan biri de sürpriz kelimesindeki ilk r sesini düşürmektir.

“... süpriz partisinin lideri”. Kanal 7, Haber, 02.05.1999, 13.00.
doğrusu: sürpriz

“Evet, ...hemen aktarıyorum, fakat önce ben dün geceye dönmek istiyorum. Çünkü dün gece başkent Ankara’da çok önemli...dakikalar, anlar yaşandı. Dün gece süpriz bir buluşma gerçekleşti başkentte.”. STV, Haber 11, 21.05.1999, 11.07.
doğrusu: sürpriz

* * *

Aşağıdaki örnekte f sesi yanlış olarak düşürülmüştür.

“Sınırlı bir afı, hatta pişmanlık yasasını da içerdiğini söyledi.” Flash, 23. Saat, 12.07.1999, 23.00.
doğrusu: affı

* * *

Şu örnekte ise v düşürülmüştür.

“muaffākiyet”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 04.05.1999, 10.00.
doğrusu: muvaffakiyet

* * *

Çabuk konuşma yüzünden bazen kelimelerdeki birkaç sesin birden yutulduğu görülmektedir.

“Kiminle görüşüyoruz efēm?”. etv, Muhabbet Pınarı.
doğrusu: efendim

“Demotik Sol Parti”. HBB, Mozaik, 11.06.1999, 23.05.
doğrusu: Demokratik

“Nassınız efendim?”. SHOW, Hayata, 14.05.1999, 21.12.
doğrusu: nasılsınız

* * *

Telâffuzda sık görülen ünsüz düşürme olaylarından biri de 2. şahıs eklerinde karşımıza çıkmaktadır. -sIn ve -sInIz eklerindeki s ünsüzü, bazı kip ekleriyle kullanılırken düşürülmektedir.

“Harika yazmışın!”. SHOW, Moda Show, 10.07.1999, 13.42.
doğrusu: yazmışsın

“Siz ilk olarak Turgut Beyin üzerine kapanmışınız.”. SHOW, Haber, 15.07.1999, 20.46.
doğrusu: kapanmışsınız

* * *

Diğer yanlış ses düşürülmesi örnekleri de şunlardır:

“Bugünkü ilginç konuklarımız hakkaten çok ilginç.”. SHOW, Hülya Avşar Show, 15.05.1999, 22.45.
doğrusu: hakikaten

“Ben bundan hakkaten keyif aldım.”. FLASH, Maça Doğru, 07.10.1999, 21.27.
doğrusu: hakikaten

“Başkent Üniversitesi Hastahanesinde tedavii süren Hikmet Uluğbay...”. KENT, Haber, 08.07.1999, 18.34.
doğrusu: tedavisi

“Bir diğer hadise de doksan dakka..”. STV, Sporda Bugün, 27.05.1999, 19.10.
doğrusu: dakika

“...Türkiye’de kuvvetli, güçlü, uyumlu ve hakkaten Türkiye’nin sorunlarına cesaretle el atacak bir koalisyon hükümetinin...”. STV, Açı, 20.05.1999, 22.40.
doğrusu: hakikaten

“Bunu nerye koyiyim.”. Star, Kızlar Yurdu, 27.05.1999, 03.00.
doğrusu: nereye

“Patlat gari.”. Star, 18.05.1999, 03.50.
doğrusu: gayri

“Gol atmaya muaffak olamadı.”. NTV, Spor-Futbol Akşamı, 11.07.1999, 00.40.
doğrusu: muvaffak

“Mütiş bir denge, mütiş bir çekişme vardı.”. NTV, Futbol Şampiyonası, 11.07.1999, 02.15.
doğrusu: müthiş

“Türkçe gaste vardır.”. STV, Ayna (Belgesel), 16.05.1999, 04.10.
doğrusu: gazete

“Ayrıca Mudanya’ya yoğun bir gasteci akını var.”. STV, Haber 17, 30.05.1999, 17.08.
doğrusu: gazeteci

“Sevgili kameramanım, gazte turuna Hürriyet ile başlayalım mı?”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 01. 07. 1999, 06.57.
doğrusu: gazete

“Şimdi sırada Hürriyet gastesi var.”. Meltem, İlk Haber, 09.10.1999, 08.25.
doğrusu: gazetesi.

“Geçiyoruz bir başka gazeteye: Türkiye gastesi.”. Meltem, İlk Haber, 09.10.1999, 08.39.
doğrusu: gazetesi

“Galassaray ve arkadaşları...”. STV, Spor Zamanı, 21.05.1999, 22.42.
doğrusu: Galatasaray

“... borsada çok fazla hareket yok. Olan hareketler de aşşağıya doğru bir trendde ceryan etmekte”. Kanal 6, Erkekler Kulübü, 03. 07. 1999, 15.53.
doğrusu: cereyan

“Yaralı polis ve vatandaşların ayakkapları ve bazı parçaları yerlerdeydi”. Kanal 6, İşte Hayat, 05. 07. 1999, 23.35.
doğrusu: ayakkabıları

“... çünkü sınıflara girilmiyodu”. NTV, Haber, 04.10.1999, 20.23.

“Ülkemizin postif mesajlara, postif düşüncelere şiddetle ihtiyacı var”. NTV, Ankara Kulisi, 02.10.1999, 12.16.
doğrusu: pozitif

“İşallah efendim”. STV, Mustafa Keser Sizlerle, 15. 10. 1999, 21.09.
doğrusu: İnşallah

“heycan”. Kanal 6, Kadın Programı, 31.05.1999, 15.42.
doğrusu: heyecan

“... tıpın bir sanayi hâline getirilmesinden utanç duymalıyız”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 19.33.
doğrusu: tıbbın

“İsterseniz Sayın Atay, seyircilermizi birazcık konuya ısındırmak ve belli bir tempoyu hızla yakalamak için...”. Kanal 6, Strateji, 01. 07. 1999, 23.16.
doğrusu: seyircilerimizi

“Ayrıca biz teklifimizde seçim sonuçlarnın kesinleşmesinden sonra beş gün içinde değil üç gün içinde olmasını istiyoruz”. NTV, Enine Boyuna, 06.10.1999, 21.37.
doğrusu: sonuçlarının



2. 6. Ses fazlalığı

Ses düşmesinin yanında bazen gereksiz ses fazlalıklarına da rastlanmaktadır. Bunun başlıca sebebi mahallî söyleyişten gelen alışkanlıklardır. Batı kökenli kelimelerde görülen fazlalıklar ise daha çok eğitimsizliğin sonucudur.

“Hemi muhabbet edelim, hemi de burda yemeğimizi yapalım.”. HBB, Günün Menüsü, 01.06.1999, 10.28.
doğrusu: hem

“Hemi bezelyalardan bahsedelim hemi de programımız devam etmiş olsun.”. HBB, Günün Menüsü, 07.06.1999, 10.24.
doğrusu: hem, bezelye

“...dışarda aktif biriykene...”. TGRT, Haber, 03.05.1999, 07.51.
doğrusu: biriyken

“Makarnamızı altüst ettikten sonra iyicene yağlıyacağız.”. HBB, Günün Menüsü, 08.06.1999, 10.47.
doğrusu: iyice

* * *

Bir ülkenin yayın kuruluşları ölçünlü (standart) dili kullanmak zorundadır. Çok zorunlu hâllerdeki konuklar dışında mahallî ağız özelliklerinin radyo ve televizyonlara yansıtılması doğru değildir. Hele devamlı program yapan birinin hemi, iyicene gibi biçimleri kullanması kabul edilemez.

“kompile”. HBB, 2’den 4’e, 01.06.1999, 15.10.
doğrusu: komple

“teksitil”. TGRT, İzzet-i İkram, 09.05.1999, 21.42.
doğrusu: tekstil

“bilok”. Kanal A, Günebakan, 25.06.1999, 08.30.
doğrusu: l’nin ince söylenmesiyle blok

“enfilasyon”. Kanal 6, Haber, 03.10.1999.
doğrusu: enflâsyon

“...özürlü vatandaşların sıpor yapabilmesini sağlamak amacıyla bir sıpor tesisi açılışı gerçekleştirdi.”. STV, Haber, 15.05.1999, 20.36.
doğrusu: spor

“Sonra kılıp çalışmamız oldu.”. STV, Yarışma Zamanı, 22.05.1999, 18.26.
doğrusu: klip

“poroce”. Kanal A, Günebakan, 18.06.1999, 08.00.
doğrusu: proje

“sütüdyo”. Kanal A, Dilden Gönüle, 28.06.1999, 21.50.
doğrusu: stüdyo

“iddiya”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 07.05.1999, 07.00.
doğrusu: iddia

Bazı spikerler son yıllarda bu kelimeyi gereksiz bir inceltmeyle telâffuz etmektedirler. Hızlı konuşurken kelimeyi açık biçimde iddia olarak söylemek şart değildir. i ile a diftonglaşır (-dia, tek hece gibi söylenir). Ancak arada bir y türetir gibi a’yı inceltmek yanlıştır.

“İşte şahısın yatarken görüntüsü”. atv, Ana Haber, 11.07.1999.
doğrusu: şahsın

“Yargıtay safihası var, meclis safihası var.”. FLASH, Gün İçi Haber, 02.07.1999, 15.00.
doğrusu: safha

“...atıyorum havvaya...”. TGRT, Deli Kızın Çeyizi, 09.05.1999, 13.28.
doğrusu: havaya

“akkort”. HBB, Film, 01.06.1999, 21.29.
doğrusu: akort

“teammül”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 06.05.1999, 07.00.
doğrusu: teamül

“Teammüller doğrultusunda hareket edildiğinde...”. OLAY, Haber, 01.05.1999, 19.48.
doğrusu: Teamüller

“...kendi zevklerimlen...”. etv, Muhabbet Pınarı, 23.06.1994, 12.14.
doğrusu: zevklerimle

“...elbette ki biz Eyüplen düşman değiliz.”. TGRT, Dünya Dönüyor, 10.05.1999, 03.54.
doğrusu: Eyüp’le

“yöntemlen”. HBB, 2’den 4’e, 14.06.1999.
doğrusu: yöntemle

* * *

Eski İstanbul ağzında -le ekinin -len biçiminde söylenişi normaldi; ancak bugünkü ölçünlü dilde -le söylenmesi gerekir.

“Deniyor ki suikastte kurşunnan yaralanması daha önemli bir olaydır.”. SHOW, Haber, 15.07.1999, 20.31.
doğrusu: kurşunla

“Hatta o kemanlan bir iki çocuk keman çalmaya başladı.”. OLAY, Portreler, 04.05.1999, 21.02.
doğrusu: kemanla

“Allığımızı da sürdükten sonra demek ki bu tür makyajlan böyle bir yüze sahip olabilirsiniz”. Kanal 6, Kadınca, 02. 07. 1999, 15.07.
doğrusu: makyaj ile

“Galatasaray bu hafta Ankaragücüylen oynuyor.”. SHOW, Maraton, 09.05.1999, 22.32.
doğrusu: Ankaragücü’yle

“İsterse türbanıylan kendi seçmenlerini kabul etsin, onlarnan görüşsün.”. Show, Haber, 04.05.1999, 00.04.
doğrusu: türbanıyla, onlarla

“Bizimlen gel”. Star, Zilyoner, 15.05.1999, 22.00.
doğrusu: Bizimle

“Eski İstanbul tatlılarından sıraylan gidiyoruz.”. STV, Perihan Savaş Bizimle, 27.05.1999, 14.17.
doğrusu: sırayla

“titizliklen”. tv 8, E. Tan’la Başkent’ten, 23.06.1999.
doğrusu: titizlikle

“katkılarınnan”. tv 8, Son Moda, 19.06.1999, 10.00.
doğrusu: katkıları ile, katkılarıyla

“yasalarlan, dünyaynan, vermeknen, kesinliklen”. Kanal 6, Açık Oturum, 26.05.1999.
doğrusu: yasalarla, dünyayla, vermekle, kesinlikle

“önceliklen”. Kanal 6, Açık Oturum, 26.05.1999.
doğrusu: öncelikle

“parlatıcıynan”. Kanal 6, 31.05.1999, 15.46.
doğrusu: parlatıcıyla

“sütnen”. Kanal 6, Kadınca, 20.05.1999, 15.26.
doğrusu: sütle

“sennen”. Kanal 6, Kadınca, 27.05.1999, 16.21.
doğrusu: seninle

“besinnernen, mikroskopnan, genelliknen, ameliyatnan, parmaknan, kalıtımnan”. Kanal 6, Önce Sağlık, 18/20.05.1999, 14.15.
doğrusu: besinlerle, mikroskopla, genellikle, ameliyatla, parmakla, kalıtımla

“güzelliğiylen”. Kanal 6, Gece Öpücüğü, 31.05.1999, 01.59.
doğrusu: güzelliğiyle

“soğanımıznan, yağımıznan”. Kanal 6, Kadınca, 21.05.1999, 15.23.
doğrusu: soğanımızla, yağımızla

“ellerimnen”. TGRT, Erkan Yolaç Show, 03.07.1999, 18.50.
doğrusu: ellerimle

“yeşiliynen”. Kanal 6, Sabah Şekerleri, 01.10.1999, 11.06.
doğrusu: yeşiliyle

“arkadaşlarımıznan”. Kanal D, Bir Sevda Masalı, 01.10.1999, 13.10.
doğrusu: arkadaşlarımızla

“Devam ediyoruz, yeni bir albüm haberinnen devam edecez.”. NUMBER 1, 06.05.1999.
doğrusu: haberiyle

“Bu sarı 25 kuruşlarlan jöton gibi telefon edebiliyodunuz”. NTV, Belgesel, 09.10.1999, 22.29.
doğrusu: kuruşlarla

“Nerdeyse küçük bi bilgisayarın kopyası. Dolayısıylan da bu kartlan yapabileceğiniz şeyler tamamen hayal dünyanızlan sınırlı”. NTV, İmleç, 07.10.1999, 01.38.
doğrusu: dolayısıyla; kartla, dünyanızla

“Kahramanın gözünlen görüyoruz bu manzaraları, bu korkunç olayları”. NTV, Karalama Defteri, 04.10.1999, 03.34.
doğrusu: gözüyle

“24 Kasım’da Fransa’da çıkıyor, benim için çok önemli o çıkış. Yani epey bir reklâmlan çıkıyor”. NTV, Gece Gündüz, 07.10.1999, 00.09.
doğrusu: reklâmla

“Cep telefonunda çok yaygın olarak akıllı kart kullanılıyor. Bir diğeri ağır vasıta ehliyetleri şu anda akıllı kartlan ...”. NTV, İmleç, 07.10.1999, 01.37.
doğrusu: kartla

“Doğuylan batının çok güzel uyum sağlamış olmasıydı”. STV, Kritik, 10. 10. 1999, 22.35.
doğrusu: Doğuyla

“...şindik pilâki de yapmış olsaydık...”. HBB, Günün Menüsü, 05.06.1999, 10.20.
doğrusu: şimdi

“Bugün dünyada küreselleşme ve entegrasyon içerisinde hakikatden güçlü bir ülke olmak istiyorsak...”. SHOW, Pencere, 12.05.1999, 00.00.
doğrusu: hakikaten

“Hakgetden ha.”.Ey, Kelmen, 25.05.1999, 21.00.
doğrusu: hakikaten

“Kendileri ayrıcana HP bir bilgisayar sahibi olma şansına ...”. OLAY, Bilgisayar Dünyası, 02.05.1999, 12.53.
doğrusu: ayrıca

“Yarışmaya iyicene bir çekişme geldi galiba.” Kanal 7, Hedef 4, 12.07.1999, 18.13.
doğrusu: iyice

“Ondan sonracıma...”. Kanal D, Sabah Şekerleri, 28.05.1999.
doğrusu: sonra

“Az önce verdiğiniz rakkamlarda sayın Yılmaz’ın Anavatan Partisini aldığı noktada yüzde yirmi beşlerden yüzde on ikilere geldiğini...”. OLAY, Olayların İçinden, 06.05.1999, 21.52.
doğrusu: rakamlarda

“Çok kötü rakkamlar gelmeye başladı.”. STV, Açı, 27.05.1999, 22.41.
doğrusu: rakamlar

“Devletin rakkamları bunlar”. Kanal 6, Strateji, 01. 07. 1999, 23.33.
doğrusu: rakamları

“Hiçbir dengenin doğru ifade edilmediği, hiçbir rakkamın bilgiyi, eğitimi, bilimi aksettirmediğini açıkça söylüyorum”. STV, Haber, 16. 10. 1999, 00.02.
doğrusu: rakamın

“Nassı bildin bu zor soruyu?”. Kanal A, Gönül Kervanı, 01.07.1999.
doğrusu: Nasıl

“Üç kişi kurra sonucu bizden hediye alacak.”. Kanal A, Damlayan Mısralar, 02.07.1999, 22.07.
doğrusu: kur’a

“hayin”. Star, Üvey Baba, 25.05.1999, 13.25.
doğrusu: hain

“suval”. Star, Defne ile Geveze, 27.05.1999, 12.07.
doğrusu: sual

“ayriyetten”. Star, Haber, 01.06.1999, 01.32.
doğrusu: ayrıca

“ayriyetten”. NTV, İnternet, 03.07.1999, 03.39.
doğrusu: ayrıca

“Kırklareli’nde güzellikleri yaşarken, ildenn Meclis’e gönderilenn birisine rastlıyoruz.”. STV, Kervan, 15.08.1999, 16.51.
doğrusu: ilden, gönderilen

“...şıbbadanah damlar.”. Star, Belkıs Hanımın Konağı, 24.05.1999, 03.47.
doğrusu: şıppadak

Burada n’nin tekrarı söz konusu değildir; sunucu bu ses üzerinde gereğinden fazla baskı yapmıştır.

“Cannese sefahati belgelenen Taçoy, şimdi de ortaklarını devreye soktu.”. Meltem, İlk Haber, 10.10.1999, 08.37.
doğrusu: Kan

“Olan hareketler de aşşağıya doğru bir trendde ceryan etmekte”. Kanal 6, Erkekler Kulübü, 03. 07. 1999, 15.53.
doğrusu: aşağıya

“Bu yöntemle Babalar Gününden önce accayip bu parfümden sattılar”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999, 08.37.
doğrusu: acayip

“...senin özürün neye yarar?”. TV 9, Gündem, 01.06.1999, 20.50.
doğrusu: özrün

“vererekten”. Kanal 6, Gece Öpücüğü, 20.05.1999, 02.04.
doğrusu: vererek

“seçerekten”. Kanal 6, 31.05.1999, 15.46.
doğrusu: seçerek

“bakınaraktan, giderekten, çekerekten, yaparaktan, düşerekten, olaraktan”. Kanal 6, Önce Sağlık, 20.05.1999, 14.23.
doğrusu: bakınarak, giderek, çekerek, yaparak, düşerek, olarak

“olaraktan”. Kanal D, Elele, 01.10.1999, 14.45.
doğrusu: olarak

“giderkene”. TGRT, Din Saati, 02.07.1999, 09.09.
doğrusu: giderken

“Elağzığlı”. TGRT, Mehmetçik, 01.07.1999, 20.41.
doğrusu: Elâzığlı

“fişşek”. Kanal D, tanıtım kuşağı, 04.10.1999, 10.54.
doğrusu: fişek

“Amerikan passportlu”. Kanal 6, Sabaha Merhaba, 28.05.1999, 07.29.
doğrusu: pasaportlu

“... telaffi etti”. Kanal 6, Haber, 23.05.1999, 18.19.
doğrusu: telâfi

“... sağlık verdi”. Kanal 6, Haber, 24.05.1999, 19.37.
doğrusu: salık verdi.

“girmezden önce”. Kanal 6, Metin Uca’yla Sabah, 31.05.1999, 07.56.
doğrusu: girmeden önce

“hepisinin”. Arifan Radyo, Atmosfer, 09.05.1999, 09.00-10.00.
doğrusu: hepsinin.

“çoğusunun”. Arifan Radyo, Seher Vakti, 10.05.1999, 08.00-9.00.
doğrusu: çoğunun.

“sımsıkıya”. Kanal D, Sen Her Şeyi Düşünürsün, 04.10.1999, 12.56.
doğrusu: sımsıkı.

“... ardından soluğu bu restorantta aldı”. Kanal 6, Haber, 15. 07. 1999, 19.07.
doğrusu: restoranda

2. 7. Ses değiştirme

Bir kelimedeki doğru sesin başka bir sesle değiştirilmesine sık sık rastlanmaktadır. Bu hataları yapanlar daha çok iyi eğitim görmemiş kimselerdir ve çoğunlukla konuk olarak çağrılanlardır. Ağız özellikleri de bu tür hataların ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. Özel adlarda ise bu tür hatalar bilgi eksikliği veya dikkatsizlikten kaynaklanmaktadır.

“...belin arkasındakı”. Kanal D, Tele Vitrin, 10.07.1999, 03.04.
doğrusu: arkasındaki

“Tam o an düşünüyorkan”. Kanal D, Bir Sevda Masalı, 15.07.1999, 00.31.
doğrusu: düşünüyorken

“...yımırta üreten tavukçular...”. TGRT, Dünya Dönüyor, 12.05.1999, 03.21.
doğrusu: yumurta

“Şimdi duygusal bir gice yaşıcamıza yürekten inanıyorum.”. TGRT, Mehtaplı Geceler, 12.05.1999, 00.35.
doğrusu: gece

“Ecevit öncelikle kendi milletvekillerinin nabzını duttu.”. TGRT, Haber, 05.05.1999, 00.27.
doğrusu: tuttu

“özengi”. Kanal A, Terazi, 30.06.1999, 23.45.
doğrusu: üzengi

“kendisinle”. HBB, Çevre Aktüel, 15.06.1999, 17.11.
doğrusu: kendisiyle

“...yurttaşların zararlarının tanzim edilmesiyle ilgili...”. Kanal D, Haber 13.00, 05.07.1999, 13.01.
doğrusu: tazmin

“müzur”. Kanal A, Haber, 30.06.1999, 18.00.
doğrusu: muzır

“muzur”. Kanal D, Zaga, 11.07.1997, 00.12.
doğrusu: muzır

“...and içme türeni yapılacaktır...böyük milletimizin...toplumun refahi...ve edalet ve anayasaya sedakat...”. TGRT, Haber 15.00, 02.05.1999, 15.05.
doğrusu: töreni, büyük, refahı, adalet, sadakat

“...bu gözel hediyelere ulaşabilirsiniz.”. Kanal 6, Kadına Özel, 04.10.1999.
doğrusu: güzel

“Orta öğretim başarı notu adeletsiz...”. TGRT, Dünya Dönüyor, 03.05.1999, 00.58.
doğrusu: adaletsiz

“Temam canım”. TRT 1, Yarınlar Bizim, 02.05.1999.
doğrusu: tamam

“itman”. Kanal A, Haber, 28.06.1999, 20.30.
doğrusu: idman

“amaliyat”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 11.05.1999, 11.00.
doğrusu: ameliyat

“... töhnet altında bırakmak...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 04.05.1999, 08.45.
doğrusu: töhmet

“aşura”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 11.05.1999, 07.00.
doğrusu: aşure

“ceze evi”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 11.05.1999, 07.00.
doğrusu: ceza evi

“Herkez bunu imzalar”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 14.05.1999, 07.45.
doğrusu: Herkes

“Herkeze merhaba!”. Kanal 7, Altın Tüy, 02.05.1999, 09.03.
doğrusu: Herkese

“Herkezin bayramını kutluyorum.”. Hilâl Radyo, Haber, 20.01.1999.
doğrusu: Herkesin

“Herkezin farklı bir...”. tv 8, Son Moda, 19.06.1999, 10.00.
OLAY, Portreler, 04.10.1999.
doğrusu: Herkesin

Eski İstanbul ağzında herkez biçimine rastlanmaktaysa da bugünkü ölçünlü dilde herkes biçiminde söylenmelidir.

“...sizin duygularınızı terceme etmek...”. Kanal A, Terazi, 26.06.1999, 22.00 ve 30.06.1999, 23.45.
doğrusu: tercüme

Kelimenin Arapçadaki aslı terceme biçimindedir; ancak Türkçede tercüme biçimine dönmüştür.

* * *

Batı dillerinden dilimize girmiş yeni alıntılar da çoğu defa bilgisizlik yüzünden yanlış telâffuz edilmektedir:

“revanş”. Kanal A, Madalyon, 29.06.1999, 22.20.
doğrusu: rövanş

“kozmatik”. Kanal A, Hayatın Rengi, 18.06.1999, 11.00.
doğrusu: kozmetik

“gedük”. Kanal A, Günebakan, 30.06.1999, 08.00.
doğrusu: kadük

“konselidasyon”. FLASH, Haber, 05.07.1999, 19.30.
doğrusu: konsolidasyon.
Bu kelimenin karşılığı olarak pekiştirme kullanılabilir.

“imacını”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 01.05.1999, 08.00.
doğrusu: imajını

“megalopol”. Kanal 7, Hayatın İçinden, 03.05.1999, 12.00.
doğrusu: megapol
Bu kavram için dev şehir kullanılabilir.

“oparasyon”. TRT 1, Gece Haberleri, 12.05.1999.
doğrusu: operasyon

“konsansüs”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 04.05.1999, 07.30.
doğrusu: konsensüs

“...böyle bir konsensüze”. brt, Galeri, 07.10.1999, 20.50.
doğrusu: konsensüs
Bu kelimenin Türkçesi uzlaşma’dır.

“raaksiyon”. Kanal 7, Haftasonu Haberleri, 08.05.1999, 21.00.
doğrusu: reaksiyon
Bu kelimenin Türkçesi tepki’dir.

“sanaryo”. Kanal 7, Haftasonu Haberleri, 08.05.1999, 21.00.
doğrusu: senaryo

“sampatizan”. FLASH, Belgesel, 04.07.1999, 03.00.
doğrusu: sempatizan

“pravakasyon”. Kanal D, Teke Tek, 13.07.1999, 00.24.
doğrusu: provokasyon
Bu kelimenin Türkçesi kışkırtma’dır.

“nötrelize”. atv, Siyaset Meydanı, 02.07.1999.
doğrusu: nötralize

“opere”. etv, Haber 18, 29.06.1999, 18.22.
doğrusu: opera

“lezer”. etv, Kültür Sanat, 23.06.1999, 11.19.
doğrusu: lâzer

“ergürman”. atv, Siyaset Meydanı, 02.07.1999.
doğrusu: argüman
Bu kelimenin Türkçesi kanıt’tır

“roportör”. etv, Yorum, 30.06.1999, 08.40.
doğrusu: raportör

“promasyon”. Kanal 6, Kadın, 24.05.1999, 15.45.
Sabaha Merhaba, 24.05.1999, 08.17.
doğrusu: promosyon

“O albümün de promasyonu eksik.”. Star, Çat Kapı, 11.07.1999, 15.17.
doğrusu: promosyonu

“promasyon”. etv, Muhabbet Pınarı, 15.06.1999, 12.16.
doğrusu: promosyon
Bu kelimenin karşılığı olarak özendirme kullanılabilir.

“Türk müzüğü”. etv, Gün Başlıyor, 25.06.1999, 09.17.
doğrusu: müziği

“pretesto”. HBB, Haber, 05.06.1999, 00.05.
doğrusu: protesto

“protosto”. TGRT, Haber 24, 04.05.1999, 00.14.
doğrusu: protesto

“çeket”. TGRT, Alternatif, 06.05.1999, 04.37.
doğrusu: ceket

“pisiklet”. TRT 1, Çocuk Saati, 13.05.1999.
doğrusu: bisiklet

“parlamente”. TGRT, Haber, 06.05.1999, 06.41.
doğrusu: parlâmento

“fitbol”. TGRT, Gülbence, 11.05.1999, 11.01.
doğrusu: futbol

“arazör”. HBB, Haber, 11.06.1999, 00.40.
doğrusu: arazöz

“enfarmasyon”. HBB, Haber, 08.06.1999, 07.55.
doğrusu: enformasyon

“sloğan”. FLASH, Ankara Gündemi, 01.07.1999, 20.00.
doğrusu: slogan

“Büyüme hızının gerçekleşicānı söylüyor.”. SHOW, Pencere, 12.05.1999, 23.59.
doğrusu: gerçekleşecēni / gerçekleşicēni

“Kendi kapılarını kapatmış duruma geliyollar.”. OLAY, Yeni Gün, 03.05.1999.
doğrusu: geliyorlar

“...çevresindeki yeşil alanların yok edildiğini savunuyollar.”. TV 9, Aktüel Haber, 10.06.1999, 21.29.
doğrusu: savunuyorlar

“Size iyşallah bütün bunları dinleyerek...”. SHOW, Film Gibi, 01.07.1999, 22.25.
doğrusu: inşallah

“Bi şiyler yap.”. SHOW, Çizgi Film, 11.07.1999, 08.57.
doğrusu: şeyler

“Şindi bir numara söyleyin.”. Kanal D, Çarkı Felek, 17-18.05.1999, 21.00.
doğrusu: Şimdi

“Şindi size sunacağımız görüntüler...”. Kanal D, TeleVole, 17-18.05.1999.
doğrusu: Şimdi

“Şindi Deniz Hoca orda bi süre daha kaldı”. NTV, Ekodiyalog, 08. 10, 1999, 21.08.
doğrusu: Şimdi

“şindi”. Kanal D, Tanıtım kuşağı, 04.10.1999, 10.35.
doğrusu: şimdi

“Petrol Ofisinden yapılan açıklamada benzinin parakende satış fiyatlarına bugünden itibaren geçerli olmak üzere...”. btv, Haber, 07.04.1999, 04.13.
doğrusu: perakende

“24 saat rotarlı olarak yaptı.”. SHOW, Güne Merhaba, 07.05.1999, 08.44.
doğrusu: rötarlı

“Yol geçen hanına çevirdiniz bureyi.”. TGRT, Ah Bir Zengin Olsam, 04.10.1999, 21.30.
doğrusu: burayı

“İşte bu sebepten dolayi...”. TGRT, Bilim ve Din, 03.10.1999, 06.15.
doğrusu: dolayı

“teyyare”. Star, Spor, 24.05.1999, 20.48.
doğrusu: tayyare

“Ne işle meşgüldünüz?”. STV, Yarışma Zamanı, 26.05.1999, 18.32.
doğrusu: meşguldünüz

“Çıbık gibi maşallah, Hakan ağbime de gerçekten lâyıktır.”. Kanal A, Türkülerle Anadolu, 04.05.1999, 15.08.
doğrusu: Çubuk

“Sevgili seyirciler, hol yok, yumurta yok”. STV, Yarışma Zamanı, 27.05.1999, 17.37.
doğrusu: fol

“Sayın başkanım bah, bunun içinden başkanım ne çıkacak bah.”. STV, El Ele Türkiyem, 16.05.1999, 16.31.
doğrusu: bak

“O kelimeler ne biliyim bir serinletici rüzgâr gibi. Öyle mi Musdafa?”. Kanal A, Türkülerle Anadolu, 04.07.1999, 15.48.
doğrusu: Mustafa

“Başkaları gibi nüfuslu bir ailem yoktu.”. TRT 1, Dizi, 09.10.1999, 15.57.
doğrusu: nüfuzlu

“Sanayi ağustozda dip yaptı.”. Meltem, İlk Haber, 09.10.1999, 09.14.
doğrusu: ağustosta

“Yörü yörü”. Star, Zilyoner, 15.05.1999, 22.00.
doğrusu: yürü yürü

“Beyefendiye iki yüz elli milyonluk fiş ve senet getirin bakiyim.”. TGRT, Dizi, 04.10.1999, 13.04.
doğrusu: bakıyım

“Anne n’olecek diyorum sana.”. TGRT, Eltiler, 03.10.1999, 17.35.
doğrusu: n’olacak

“Kız kadın sen bu milleti burda böyle mıncıkliycek misin?”. TGRT, Eltiler, 04.10.1999, 18.50.
doğrusu: mıncıklıycak mısın

“Hafifliğin en açık ıspatı ...”. Kanal 6, Reklâm, 03. 07. 1999, 21.41.
doğrusu: ispatı

“... hayatımı size borçluyum. Bu cansiperane iyiliğinizi asla unutmayacağım”. Kanal 6, Selâmsız Bandosu, 01. 07. 1999, 21.15.
doğrusu: cansiparane

“Her ısıda ve her proğramda Kalgon kullanılmasını tavsiye ederiz”. Kanal 6, Reklâm, 03. 07. 1999, 21.10.
doğrusu: programda

“Sevgili izleyicilerimiz Müebbet Muhabbet porogramına hoş geldiniz”. Kanal 6, Müebbet Muhabbet, 04. 07. 1999, 00.31.
doğrusu: programına

“Yayınlanan deklerasyonla il başkanları Çiller’i desteklediklerini açıkladılar”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 16.58.
doğrusu: yayımlanan, deklârasyonla

“... paha biçilmez tablolar ve dökümanlarla anlatır”. Kanal 6, Belgesel, 02. 07. 1999, 06.19.
doğrusu: dokümanlarla

“Bu yılki toplantıların içeriğini, kurumsal kaynak plânlama, ticarî uygulamalar, müşteri ilişkileri yönetimi, satış ve dağıtım, döküman yönetimi ve iş akışı sistemleriydi”. NTV, Haber, 07.10.1999, 01.33.
doğrusu: doküman

“Na kadar zarara uğruyorsunuz yılda?”. Kanal 6, Sabah’a Merhaba ve Metin Uca, 02. 07. 1999, 07.13.
doğrusu: Ne kadar

“... yani IMF’in temin Deniz’in söylediği konularda ne kadar kararlı olduğunu da gördüler”. NTV, Ekodiyalog, 08.10.1999, 21.14.
doğrusu: demin

“Bu sarı 25 kuruşlarlan jöton gibi telefon edebiliyodunuz”. NTV, Belgesel, 09.10.1999, 22.29.
doğrusu: jeton

“Bir gaste bu konuda sıpansırlık yapıyor”. NTV, Ankara Kulisi, 02.10.1999, 12.16.
doğrusu: sponsorluk
Bu kelime yerine destekleyicilik kullanılabilir.

“Bi şekilde parlemento korudu yani”. NTV, Gündemdekiler, 04.10.1999, 19.06.
doğrusu: parlâmento

“Yeni Zelanda’nın parlemento sistemi İngiliz parlemento sistemine dayanır”. Kanal 6, Belgesel, 04. 07. 1999, 06.23.
doğrusu: parlâmento

“... birçok yönetici de parlementoyu kullanmaktadır”. Kanal 6, Haber, 01. 07. 1999, 19.02.
doğrusu: parlâmentoyu

“Bir yanda genç yaşta parlementoya girmiş sadece iki yıl sonra emekli olacak...”. Kanal 6, Haber, 02. 07. 1999, 19.05.
doğrusu: parlâmentoya

“Hâlâ Türk Yunan parlementolar arası dostluk grubunun olmadığını bilir misiniz?”. NTV, Ekonomi, 08.10.1999, 17.40.
doğrusu: parlâmentolar

“Uzun yıllar Türkiye konusunda oldukça sert kararlar alan parlemento ilk defa sert bir karar almadı”. NTV, Haber, 07.10.1999, 02.01.
doğrusu: parlâmento

“... ve iç hizmet kanunu tarafından ki iç hizmet kanunumuz hepimizin bildiği gibi parlemento tarafından...”. NTV, Ankara Kulisi, 02. 10, 1999, 12.11.
doğrusu: parlâmento

“Parlementonun içinde bekleyen polisler için de geçerli bu durum.”. NTV, 24 Saat, 15.10.1999, 23.27.
doğrusu: Parlâmentonun

“...henüz Rus parlementosunca da onaylanmış değil.”. CNN TÜRK, Haber, 17.10.1999, 09.01.
doğrusu: parlâmentosunca

“Festival komitesi üyelerinden Zeynep Zeytinlioğlu’yla yaptığımız röpörtajı getirelim ekranlarınıza”. NTV, Gece Gündüz, 08.10.1999, 18.15.
doğrusu: röportajı

“Akşam Erdoğan Alkin hocamın aktardığı bir anektotu aktarmadan edemicem”. NTV, Ekonomi, 08.10.1999, 17.44.
doğrusu: anekdotu

“Vaktızamanında emekli olan Yargıtay sayın başkanımız bir tabir kullanmıştı”. NTV, Haber, 06.10.1999, 23.30.
doğrusu: Vaktizamanında

“... yani siyasî irade oluşmadığı müddetçe siz iç tüzükte na kadar değişiklik yaparsanız yapın kanunların çıkmasını sağlayamazsınız”. NTV, Enine Boyuna, 06.10.1999, 21.19.
doğrusu: ne

“Baktiriyolojik incelemelerse devam ediyor”. NTV, Haber, 04.10.1999, 08.16.
doğrusu: Bakteriyolojik

“Bu konuşmalar yurd içini ve yurd dışını ihtiva ediyor”. NTV, Ankara Kulisi, 02. 10, 1999, 12.14.
doğrusu: yurt

“Uğur Şevkat’in haberi”. NTV, Haber, 01. 10, 1999, 20.15.
doğrusu: Şefkat’in

“Daha sonra başkan Yıldırım, Cemil Turan, menecer Suat Karaliç ve teknik ekiple bir araya geldi”. NTV, Spor Haberleri, 01. 10, 1999, 19.39.
doğrusu: menajer

“Hükümetlerin Pakistan halkına hizmet etmek için çalıştığını ifade eden...”. STV, Haber, 17. 10. 1999, 19.09.
doğrusu: Hükûmetlerin

“...uluslar arası güçün...”. TV 9, Aktüel Haber, 11.06.1999, 18.02.
doğrusu: gücün

“...tasviyeye...”.TGRT, Haber, 09.07.1999, 14.05.
doğrusu: tasfiyeye

“meçsup”. TGRT, Haber, 12.07.1999, 12.07.
doğrusu: meczup

“parekende”. TGRT, Haber, 02.07.1999, 12.17.
doğrusu: perakende

“Bu bilgiler muacenesinde...”. TGRT, Sağlık ve Dr. Babuna, 12.07.1999, 09.26.
doğrusu: muvacehesinde

“kesinkez”. TGRT, Haber, 09.07.1999, 00.03.
doğrusu: kesinkes

“Migros kılab”. Kanal D, Reklâm, 01.10.1999, 14.28.
doğrusu: kulüp

“Çok görükmüyorum”. Kanal D, Çarkıfelek, 08.10.1999, 21.12.
doğrusu: görünmüyorum

“...bir şey görükmüyor”. btv, Ayrıntılar, 24.06.1999, 21.28.
doğrusu: görünmüyor

“abondone”. btv, Haber, 16.06.1999, 18.26.
doğrusu: abandone

“arabeks”. Kanal 6, Uykudan Önce, 29.05.1999, 23.46.
doğrusu: arabesk

“Sabahın üçüne dek kanıldığı için..”. Kanal 6, Gece Öpücüğü, 22.05.1999.
doğrusu: kalındığı

“patatezleri..”. Kanal 6, Kadınca, 26.05.1999, 15.24.
doğrusu: patatesleri

“... ittiyacı var”. Kanal 6, Tartışma, 21.05.1999, 00.04.
doğrusu: ihtiyacı

“... politizleştirdi”. Kanal 6, Haber, 16.05.1999, 01.33.
doğrusu: politikleştirdi

“iştişare”. Kanal 6, Magazin, 28.05.1999, 08.45.
doğrusu: istişare

“devülasyon”. Kanal 6, Açık Oturum, 26.05.1999, 22.09.
doğrusu: devalüasyon

“...bana muhtajlar...”. Kanal 6, Gece Öpücüğü, 28.05.1999, 01.04.
doğrusu: muhtaçlar

“faide”. Arifan Radyo, Hakikat Deryası, 02.05.1999, 16.30.
doğrusu: fayda

“... kayt ediliyor”. Arifan Radyo, Hakikat Deryası, 02.05.1999, 16.30.
doğrusu: kaydediliyor

“kaalisyon”. Arifan Radyo, Ana Haber, 03.05.1999, 19.00.
doğrusu: koalisyon

“prupuanda”. Arifan Radyo, Seher Vakti, 05.05.1999, 08.00.
doğrusu: propaganda

“böyüklerimiz”. Arifan Radyo, Seher Vakti, 10.05.1999, 09.00.
doğrusu: büyüklerimiz

“ilce”. KENT, Haber, 09.06.1999, 00.07.
doğrusu: ilçe

“Hayırlı teskereler”. atv, A’dan Z’ye, 17.05.1999, 14.59.
doğrusu: tezkereler

“... kasedi çıkar”. atv, Bizim Stadyum, 24.05.1999, 07.22.
doğrusu: kaseti

“... ilki gördü”. atv, Kahvaltı Haberleri, 20.05.1999, 07.36.
doğrusu: ilgi

“telekominikasyon”. TRT 1, Haber, 02.10.1999, 05.06.
doğrusu: telekomünikasyon

“temamen / öyüt”. TV 6, Özelleştirme, 18.06, 12.07.
doğrusu: tamamen / öğüt

“yannış”. TV 6, Ayrıntılar, 17.06.1999, 15.25.
doğrusu: yanlış

“Ellerinde Türk bayrakları taşıyan Prizrenliler Türkiye ve Demirel lehine tezahuratta bulundu.”. NTV, Haber, 15.10.1999, 16.28.
doğrusu: tezahüratta

“Bu hafta mekânımız Bebek’te açılan Hazarfen Restoran ve Kafe Bar”. NUMBER 1, Ten Fashion Cafe, 13.05.1999, 23.10.
doğrusu: Hezarfen

“Gardaşım, Antalya’dan arıyok, şurdaymış gibi gonuşuyok.”. Kanal A, Türkülerle Anadolu, 14.07.1999, 15.20.
doğrusu: Kardeşim, konuşuyoruz

“Valla siz bilirsiniz, ben hiç garışmıyom.”. Kanal A, Yarışmaca, 03.07.1999, 19.38.
doğrusu: karışmıyorum

“Çağlar, yanında çalışanlara şirget kurdurarak Interbank’ın içini boşaltmış.” STV, Merhaba Yeni Gün, 27.05.1999, 07.15.
doğrusu: şirket

“Gız ne bu”. Star, Kaygısızlar, 22.05.1999, 06.32.
doğrusu: kız

“Bu sanatçının glibi vardı, son glibiydi.”. Kanal A, Müzikalite, 01.07.1999, 19.02.
doğrusu: klibi, klibiydi

“lohma”. Star, Kaygısızlar, 22.05.1999, 06.33.
doğrusu: lokma

“bahalım”. Star, Bir Demet Tiyatro, 25.05.1999, 09.06.
doğrusu: bakalım

“Turkuaz Resim Grubu...”. TV 9, Aktüel Haber, 02.06.1999, 21.47.
doğrusu: Türkuaz

“super”. TGRT, Haber, 06.07.1999, 12.21.
doğrusu: süper

“amaliyat”. KENT, Belgesel, 07.06.1999, 19.31.
doğrusu: ameliyat

“oparasyon”. btv, Haber, 28.07.1999, 13.06.
“ Kanal 6, “ 22.05.1999, 12.30.
“ TRT 1, “ 02.10.1999, 03.12.
doğrusu: operasyon

“muzik”. btv, 22.06.1999, 06.32.
doğrusu: müzik

“protosto”. Kanal 6, 27.05.1999, 01.07.
doğrusu: protesto

“kamara”. Kanal 6, Kadınca, 25.05.1999, 15.15.
doğrusu: kamera

“kaliba”. Arifan Radyo, Aşka Dair, 02.05.1999.
doğrusu: galiba

“...harcamalarının mıktarı”. Arifan Radyo, Atmosfer-2, 09.05.1999, 10.00-11.00.
doğrusu: miktarı

“... bandıreli gemi”. TGRT, Haber, 11.07.1999, 19.35.
doğrusu: bandıralı

“dekerasyon” . btv, 23.07.1999, 19.58.
doğrusu: dekorasyon

“operesyon”. btv, Haber, 21.06.1999, 15.05.
doğrusu: operasyon

“seyehat”. Kanal 6, Kadınca, 28.05.1999, 15.21.
doğrusu: seyahat

“şefteli”. Arifan Radyo, Aşka Dair, 02.05.1999.
doğrusu: şeftali

“Müslümanlığın son galası olan bu millete karşı...”. Kanal A, 08.10.1999, 08.37.
doğrusu: kalesi

* * *

Bazı özel isimler dikkatsizlik veya bilgisizlik yüzünden yanlış telâffuz edilmektedir.

“Azerbeycan”. HBB, Bugün, 10.06.1999, 07.47.
doğrusu: Azerbaycan

“Azarbaycan”. HBB, Fuarcılık, 04.06.1999, 08.49.
doğrusu: Azerbaycan

“Makadonya”. TRT 1, Gece Haberleri, 06.05.1999.
doğrusu: Makedonya

“Firiştine”. HBB, Haber, 13.06.1999, 16.01.
doğrusu: Priştine

“Amarika Birleşik Devletleri”. CNN TÜRK, Haber, 17.10.1999, 09.27.
doğrusu: Amerika

“Amarika”. Kanal 6, Sabaha Merhaba, 28.05.1999, 07.38.
doğrusu: Amerika

“Türkiya”, tv 8, Bizden Biri, 28.06.1999, 21.30.
doğrusu: Türkiye

“Amerika Bileşik Devletleri”. HBB, Haber, 13.06.1999, 10.01.
doğrusu: Birleşik

“Elemdaroğlu”. FLASH, 02.07.1999.
doğrusu: Alemdaroğlu

2. 8. Kesmeli kelimelerin yanlış söylenişi

“Üç kişi kurra sonucu bizden hediye alacak.”. Kanal A, Damlayan Mısralar, 02.07.1999, 22.07.
doğrusu: kur’a

“kurra”. Arifan Radyo, 02.05.1999, 18.00.
doğrusu: kur’a

“... fakat o bunu katiyen kabul etmiyor”. Kanal 6, Derinlikler, 05. 07. 1999, 22.19.
doğrusu: kat’iyen

“... bir vaka örneği size vermeye çalışayım”. Kanal 6, Derinlikler, 05. 07. 1999, 22.31.
doğrusu: vak’a

“21. kıtalar arası Avrasya maratonu...”. CNN TÜRK, Haber, 17.10.1999, 15.23.
doğrusu: kıt’alar

“cüzi bir maaş”. atv, Ayşe Özgün, 16.05.1999, 03.29.
doğrusu: cüz’i

“...daha hükûmet kurulmadan yaşanan çıkışın sunnî olduğu...”. TGRT, Haber 17.00, 12.05.1999, 17.28.
doğrusu: sun’î

“sūnî”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 01.05.1999, 07.00.

-sun hecesi ayrı, -î hecesi ayrı ve kesmeli uzun söylenmelidir. Kelimenin Türkçesi yapma, yeni Türkçesi ise yapay’dır.

2. 9. Ulama eksikliği

Sonunda ünsüz bulunan kelimelerle, başında ünlü bulunan kelimeler bir kelime grubu içinde arka arkaya geldiği zaman ulama yapılır. Ulama, konuşmada akıcılığı sağlayan bir unsurdur. Aşağıda “doğrusu” olarak gösterilen örnekler, imlâyı değil okunuşu yansıtmaktadır.

“... felç etti”. TGRT, Haber, 02.07.1999, 19.40.
doğrusu: felcetti

“... kat etmeye”. TRT 1, Haftanın Olayları, 02.10.1999, 09.46.
doğrusu: katetmeye

“98 yıldır insanlığa hizmet eden kişileri ödüllendiren Alfred Nobel icat ettiği dinamitin savaşlarda insanları katlettiğini düşünmüş müdür?”. NTV, Dünyaya Bakış, 15.10.1999, 12.47.
doğrusu: icadettiği

2. 10. e’nin açık söylenmesi

Bazı kelimelerin ilk hecelerindeki e sesinin bazı kimseler tarafından gereğinden fazla açık telâffuz edildiği görülmektedir. Buna ait örnekler aşağıdadır.

“mensup”. Kanal 7, 15.05.1999, 21.00.

“temsil”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 05.05.1999, 07.00.

“derviş”. Kanal 7, Gündem 13.00, 04.05.1999, 13.00.

“temkinli”. Kanal 7, Haber, 12.05.1999, 13.00.

“ender”. Kanal 7, Haber, 13.05.1999, 18.30.

“gençlik”. Kanal 7, Gündem 13.00, 04.05.1999, 13.00.

“kendi”. Kanal A, Günebakan, 30.06.1999, 09.00.

“Menderes”. Kanal 7, Ankara Gündemi, 05.05.1999, 08.42.

“sendika”. Kanal 7, Haber, 13.05.1999, 18.30.

“Avrupa’nın en büyük golcülerinden biri.”. ctv, Spor Haberleri, 06.06.1999, 20.03.

“Hem de”. ctv, Dizi, 04.06.1999, 22.56.

“tencere”. Kanal 6, Kadınca, 27.05.1999, 16.17.

“zengin”. Arifan Radyo, Cennet Gülleri.
“ “ “ , 08. Renk, 09.05.1999.

“en sevdiğim...”. Arifan Radyo, Nur Yumakları, 04.05.1999.
“ “ “ “ , Yürek İklimi, 07.05.1999, 12.30.

“emniyet”. Arifan Radyo, 08. Renk, 09.05.1999.

* * *

Aşağıdaki örneklerde birinci heceden sonra da e sesi açık söylenmiştir.

“Yaşadığımız bu ülkede, hayatımızın birden fazla bölümünde çeşitli bilinmezliklerin içine düşmüş, kime inanacağız demişizdir”. STV, Haber, 05.10. 1999, 19.29.

“ABD’de bir lisede müdür yardımcısıyla tartışan 17 yaşındaki öğrenci, müdür yardımcısını kalçasından yaraladı”. STV, Haber, 05.10. 1999, 19.29.

“... bilimselliğe aykırı hiçbir faaliyete imza atmayan rektör Batırel”. STV, Haber, 05.10. 1999, 19.29.

2. 11. Yumuşatılması gereken seslerin sert söylenmesi

Özel isimlere gelen eklerin kesmeyle ayrılması, sonunda sert ünsüzler bulunan kelimelerde yanlış telâffuzlara yol açabilmektedir. Sinop’un, Zonguldak’a gibi yazılışlar sadece imlâyı ilgilendirir; sondaki sert ünsüzler söylerken yumuşatılmalıdır. Sinop’un yazılır, fakat Sinobun okunur; Zonguldak’a yazılır, fakat Zonguldağa okunur. Aşağıdaki örneklerde sert ünsüzler yumuşatılması gerekirken yumuşatılmamıştır. “Doğrusu” olarak gösterilen, imlâ değil söyleyiştir.

“Bir Sırpın daha öldürüldüğü...”. FLASH, Haber, 15.06.1999.
doğrusu: Sırbın

“Ferzan Özpetek’in filmi...”. Kanal 7, Haber, 12.05.1999, 18.30.
doğrusu: Özpeteğin

“Ömer Şarlak’ın...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 01.05.1999, 08.00; 15.05.1999, 07.30.
doğrusu: Şarlağın

“Evliya Parlak’ın...”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 15.05.1999, 07.30.
doğrusu: Parlağın

“Şemdin Sakık’ın...”. Kanal 7, Haber Saati, 05.05.1999, 21.00.
doğrusu: Sakığın

“Demirel Sultan Murat’ın türbesinden sonra orada gene Priştine’de Arnavut liderle görüştü.”. NTV, Dünyaya Bakış, 15.10.1999, 12.43.
doğrusu: Muradın

“Kentteki patlamalardan birinin kentin Sırpların denetimindeki kuzey kesiminde bir Arnavut’a ait evde hasara yol açtığı belirtildi.”. NTV, Haber, 17.10.1999, 07.06.
doğrusu: Arnavuda

“...Bosna-Hersek’in uzlaşmaz tutumu...”. NTV, Pasaport, 03.06.1999, 22.10.
doğrusu: Herseğin

“Yaşar Tüzün Bilecik’in yeni belediye başkanı oldu.”. NTV, Haber, 23.00, 06.06.1999, 23.20.
doğrusu:Bileciğin

“Sanatçı Serdar Ortaç’ın bu klibinde rol aldığı bildirildi.”. TGRT, Haber, 06.10.1999, 04.49.
doğrusu: Ortacın

* * *

Geldikleri dilde yumuşak ünsüzlerle biten bazı kelimeler Türkçeye girerken sesçe değişikliğe uğrar; sondaki yumuşak ünsüz sertleşir: renk, Ahmet, metot, bant... Bu tür kelimeler ünlüyle başlayan bir ek alırlarsa sert ünsüzlerini yumuşatırlar: renge, Ahmedi, metodun, bandı... Aşağıdaki örneklerde yumuşatılması gereken sesler yumuşatılmamıştır.

“... statındaki...”. Star, Gece Hattı, 18.05.1999, 01.41.
doğrusu: stadındaki

“Konuşmalarınız banta alınıyor.”. Kanal A, İslâm ve İnsan, 18.06.1999, 12.45.
doğrusu: banda

“...göke baktığımız zaman, gök kubbeye baktığımız zaman...”. TGRT, Bilim ve Din, 03.10.1999, 09.41.
doğrusu: göğe

“Fenerbahçeli gelinle damatın düğününde...”. Star, Haber, 29.05.1999.
doğrusu: damadın

“Bosna Hersek’in kuzeydoğusunda...”. TV 9, Aktüel Haber, 12.06.1999, 15.02.
doğrusu: Herseğin

“Gemlik’e döndü”. KENT, Haber, 14.06.1999, 18.50.
doğrusu: Gemliğe

“Doç. Dr. Mansur Beyazyürek’in sunduğu...”. Kanal 6, Program tanıtımı, 03. 07. 1999, 21.37.
doğrusu: Beyazyüreğin

“Şemdin Sakık ve kardeşi Arif Sakık’a verilen idam cezalarının onanmasını istedi”. NTV, Haber, 08.10.1999, 21.01.
doğrusu: Sakığa

“Eski Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in de aralarında bulunduğu 30 kişi hakkında 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor”. NTV, Haber, 04.10.1999, 20.32.
doğrusu: Çelikbileğin

“Bu soruyu yıllardır Avrupa sol hareketleriyle iç içe çalışan CHP Genel Sekreter Yardımcısı Şule Bucak’a yönelttik”. NTV, Pasaport, 07.10.1999, 22.05.
doğrusu: Bucağa

2. 12. Hatalı yumuşatma

Üst maddedeki kural, aslı (geldiği dildeki biçimi) yumuşak olan sesler içindir. Kaset, paket gibi kelimelerde ise t’ler aslîdir; Türkçeye girerken sertleştirilmemiştir. dolayısıyla bu tür kelimelerde t’ler yumuşatılmaz. Aşağıdaki örneklerde görülen d’leştirme yanlıştır.

“pakedinden”. Kanal 7, Kanal 7’de Sabah, 14.05.1999, 07.12.
doğrusu: paketinden

“kasedi”. Kanal 7, İyi Akşamlar, 14.05.1999, 16.20.
doğrusu: kaseti

“...en tehlikeli yedi nükleer tesisi eski Sovyet bloğunda bulunuyor.”. NTV, Dünyaya Bakış, 15.10.1999, 12.52.
doğrusu: blokunda

“Yalan Rüzgârı” dizisindeki kadın kahramanın adının Hobu şeklinde telâffuz edilmesi de yanlıştır.

2. 13. Yer değiştirme

Bazı kelimelerde yanlış olarak seslerin yerleri değiştirilmektedir. Bu tür yanlışlarda ağız özellikleriyle alışkanlıkların etkisi vardır.

“Yanında çayı olmayan simit, yanlız bir simittir”. Kanal 6, Reklâm, 03. 07. 1999, 21.08.
doğrusu: yalnız

“yaız”. etv, Özden-Tuna, 21.06.1999, 11.00.
doğrusu: yalnız
Kelimenin yalınız’dan geldiği düşünülmelidir.

“...ve müzarekelere yeniden başlanması...”. TGRT, Haber, 11.05.1999, 06.36.
doğrusu: müzakere

“Demirel yola çıkmadan önce müstekbal vekilini yanına çağıracak...”. TGRT, Haber, 04.05.1999, 06.33.
doğrusu: müstakbel

Hiç yorum yok: